Sunak, Parlamentonun Avam Kamarasında, milletvekillerini, ABD ve İngiltere'nin Yemen'deki Husilere yönelik hava saldırılarına ilişkin bilgilendirdi.
Husilere yönelik hava saldırısı kararının ticari gemilere yönelik çok sayıda saldırının arkasından geldiğini kaydeden Sunak, "19 Kasım'dan bu yana İran destekli Husiler, Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik yasa dışı ve kabul edilemez 25'in üzerinde saldırı gerçekleştirdi." dedi.
ABD ve İngiliz savaş gemilerine 9 Ocak'ta saldırılar yapıldığını hatırlatan Sunak, "Gemilerimize ve denizcilerimize yaptıkları saldırı, Kraliyet Donanmasına karşı on yıllar sonra yapılan en büyük saldırıydı ve harekete geçtik." diye konuştu.
Sunak, saldırılara ilişkin "Bunu nefsi müdafaa için yaptık." ifadesini kullandı.
Ülkesinin Birleşmiş Milletler şartına uygun şekilde davranıp seyrüsefer özgürlüğüne önem verdiğine vurgu yapan Sunak, ABD ve İngiltere'nin gerçekleştirdiği hava saldırılarına Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın da destek verdiğini kaydetti.
Sunak, saldırıların kısıtlı tutulduğunu da ifade ederek, Husilerin saldırı kapasitesini yok etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Amaçlanan 13 hedefin vurulduğunu söyleyen Sunak, 9 binanın yanı sıra roket fırlatma rampalarının vurulduğunu, sivil kayıp yaşandığına ilişkin ise bir kanıt bulunmadığını kaydetti.
Konuyu Parlamentoya taşıyacak vakit bulunmadığını da belirten Sunak, Meclis Başkanı ve muhalefet lideri gibi isimlerin bilgilendirildiğini anlattı.
Yapılan eylemin, gerginliği artırıcı bir girişim olmadığını söyleyen Sunak, "İngiltere gemilerine ve dolayısıyla İngiltere'nin kendisine yönelik direkt tehdide karşı orantılı ve zorunlu bir müdahaleydi." değerlendirmesini yaptı.
Sunak, Husilerin dünya ekonomisine zarar verecek saldırılar gerçekleştirdiğini kaydederken saldırılardan kaçınan gemilerin, fiyatları artıracak şekilde daha uzun yollar tercih etmek zorunda kaldığını ifade etti.
Sorunu diplomatik yollarla çözme girişiminin sonuçsuz kaldığını kaydeden Sunak, şunları söyledi:
"Bunun İsrail ve Gazze'yle ilgili olduğuna dair kötü niyetli söylemlere kanmamalıyız. Gazze'de sürdürülebilir bir ateşkes ve sivillere yönelik insani yardımların girişini destekliyoruz. Yemen iç savaşında müzakere edilmiş bir çözümü destekliyoruz. Kararımızın, bu konularla alakası yok. Husilerin uluslararası ticaret gemilerine saldırılarına verdiğimiz doğrudan bir yanıttır. Şunu da bilmeliyiz ki, harekete geçmemek uluslararası güvenliği ve hukuku zayıflatır. Seyrüsefer serbestisi ve küresel ekonomiye zarar verir."
Sunak, Husilerin saldırılarının Yemen'deki insani durumu da kötüye götürdüğünü de sözlerine ekledi.
Muhalefet saldırıları destekledi, parlamentoya danışılmamasını eleştirdi
Ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Keir Starmer da konuşmasında Husilerin saldırılarını kınadığını belirterek, "İşçi Partisi, Kızıldeniz'de deniz güvenliğini güçlendirmeye yönelik bu hedefli eylemi destekliyor." dedi.
Husilerin saldırılarının yasa dışı ve kabul edilemez olduğunu belirten Starmer, "Karşılık verilmezse dünyanın en fakir ülkelerine giden temel gıda ürünlerinin fiyatlarında artışlara neden olabilir." diye konuştu.
Starmer, müdahale kararının meclise getirilmeden önce uygulanmaya başlamasını da eleştirerek, Başbakan Sunak'a "Hükümetin askeri müdahalelerinin bu meclise getirilmesi gerektiğine dair parlamento konvansiyonunun arkasında duruyor mu?" diye sordu.
Sunak ise cevaben, konvansiyonun arkasında durduğunu ve her zaman uygun süreç ve prosedürleri takip etmeye çalışacağını söyledi.
Liberal Demokrat Parti lideri Ed Davey de Orta Doğu'nun, İsrail'in Gazze saldırıları nedeniyle yeterince gerginlik içinde olduğunu ifade ederek, "Mecliste bu konuyu onaylamamalarına rağmen Liberal Demokratlar, Husilere yönelik hedefli saldırıları destekliyor." dedi.
"Gerektiğinde güvenliğimizi ve çıkarlarımızı korumaktan çekinmeyeceğiz"
İskoçya Ulusal Partisinin (SNP) İngiltere parlamentosundaki lideri Stephen Flynn de Sunak'a, "İngiltere ne kadar ileriye gidecek?" diye sordu.
Sunak, bu soruya cevaben, "Gerektiğinde güvenliğimizi ve çıkarlarımızı korumaktan çekinmeyeceğiz ve bu durumda da öyle yaptığımıza inandığım için elbette doğru prosedürleri takip edeceğiz." diye yanıt verdi.
Flynn, Orta Doğu'daki bölgesel istikrar için Gazze'de acil ateşkesin hayati önem taşıdığını da sözlerine ekledi.
Eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise sorusunda Gazze'de ve Yemen'de sivillerin kıtlık ve bombardımanların etkileriyle mücadele etmek zorunda olduğunu belirterek, "Batı devletlerinin bölgede kapsayıcı bir barış için daha fazla silah göndermek ve çatışma bölgelerine daha fazla para göndermek dışında kapsayıcı bir planı var mı?" diye sordu.
Sunak ise Yemen'e yapılan yardımların miktarından söz ettiği yanıtında, "Yemen, denizden gelen yardımlara bağımlı bir ülke ancak Husilerin saldırıları insani krizin sürmesine neden oluyor." ifadelerini kullandı.