Cameron, etkinlikte yaptığı konuşmada, Batı dünyasının Çin, Rusya ve İran'dan gelen tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Ülkesinin sınır, finansal ve siber güvenliğin yanı sıra askeri harcamalar konusunda attığı adımlardan söz eden Cameron, ülkede bu yıl yapılması planlanan genel seçimlere ilişkin "Oy pusulasında güvenlik yer alacak." dedi.
Cameron, NATO üyelerinin milli gelirinin yüzde 2'sini savunmaya harcaması taahhütlerini hatırlatarak, "Tüm müttefiklerin 2014'te Galler'de verdikleri yüzde 2'lik orana ulaşma taahhütlerini yerine getirme yolunda ilerlemeleri gerekiyor. Daha sonra da tüm müttefikler için yeni referans noktası olarak yüzde 2,5'i belirlemek üzere hızla hareket etmeliyiz." diye konuştu.
Dünyadaki çatışmalar ve Gazze'deki İsrail saldırılarına da değinen Cameron, İngiltere'nin İsrail'e silah satışlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Cameron, ABD'nin İsrail'e silah satan önemli bir devletken İngiltere'nin devlet olarak İsrail'e silah satmadığının altını çizdi.
İngiltere'nin İsrail'e silah satan şirketlere ihracat lisansları verdiğini kaydeden Cameron, bu ticaretin ülkedeki toplam ihracatının yüzde 1'inden az olduğunu öne sürdü.
Cameron, İsrail'in Refah'a yönelik kara saldırılarına ilişkin, "Sivillerin nasıl korunacağı ve canların nasıl kurtarılacağıyla ilgili açık plan olmadıkça büyük bir operasyona destek vermeyeceğimizi net şekilde belirttik. Böyle plan görmediğimiz için bu durumda büyük bir operasyonu destekleyemeyiz." dedi.
Cameron, ABD Başkanı Joe Biden'ın, "İsrail henüz kırmızı çizgiyi geçmedi" sözüne atıfta bulunan bir gazetecinin, "Sizin için kırmızı çizgi nedir? Geçerlerse ne yaparsınız?" sorusuna da yanıt verdi.
İsrail'in hala Hamas tehdidi altında olduğunu ve hala Gazze'de esirlerin bulunduğunu söyleyen Cameron, "Bu sorunla mücadele etmek için bizim desteğimize ihtiyaçları var" diye konuştu.
Cameron, İngiltere'nin İsrail'e silah satışlarına değinerek, "İhracat lisanslarını gözden geçirirken uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlaline katkıda bulunmayacaklarından emin olmalıyız" ifadesini kullandı.
Uluslararası insancıl hukukun İsrail için önemli sınav olduğunun altını çizen Cameron, ihlal halinde atılacak adımın silah ihraç lisanslarının gözden geçirilmesi olacağını ifade etti.
Cameron, daha fazla yardımın Gazze'ye girişini sağlamak, daha fazla sınır kapısından girişleri açmak, Usdud (Aşdod) limanının yardımlar için kullanılmasını sağlamak ve Gazze açıklarındaki geçici limanı yardımların girişi için kullanmak konularında İngiltere'nin nüfuzunu kullandığını da sözlerine ekledi.