İngiltere ile Rusya arasındaki ajan krizinde yeni bir perde açıldı. 2006'da İngiltere'ye sığınan eski KGB ajanı Aleksandr Litvinenko'nun radyoaktif bir maddeyle zehirlenmesinin ardından, bu kez eski bir Rus askeri istihbarat servisi çalışanı olan Sergey Skripal, kızı Yulia ile birlikte saldırının hedefi oldu.
İngiltere Başbakanı Theresa May, saldırıdan Rusya'yı sorumlu tutarak, kullanılan sinir gazının Rus ordusu envanterindeki "Novichok No 5" olduğunu açıkladı.
"Skripal ve kızının, Rusya tarafından geliştirilen, askeri düzeyde sinir gazı Novichok ile zehirledikleri açığa çıkmıştır. Bu saldırı, Rus Devleti tarafından ülkemize yönelik ya doprudan bir eylemdi, ya da Rus Hükümeti felakete neden olabilecek bu zararlı sinir gazının kontrolünü kaybetti ve başkalarının elişne geçmesine neden oldu."
Rusya'dan açıklama beklediklerini vurgulayan May, Moskova yönetimine süre verdi. İngiltere Ulusal Güvenlik Konseyi, Rusya'nın cevabını değerlendirerek, alınacak önlemleri dair karar verecek.
Uzmanlar Novichok sinir gazının 1987'de Sovyetler Birliği döneminde geliştirildiğini öne sürüyor.
Söz konusu sinir gazının 1993'te uluslararası anlaşmalar doğrultusunda imha edildiği açıklanmıştı.
Ancak İngiliz uzmanların vardığı sonuçlar Rusya'nın elinde Novichok stoklarının bulunduğu yönünde.
ABD devrede
Skripal'e saldırıyla ilgili Amerikan yönetimi de devrede. ABD Başkanı Donald Trump konuyu İngiltere Başbakanı ile ele alacağını duyurdu.
Theresa May'le telefonda görüşen ABD Başkanı Trump, Moskova'dan saldırıyla ilgili net açıklama beklediklerini söyledi.
Rusya reddediyor: Sirk gösterisi
Rusya ise Londra yönetiminin iddialarını ısrarla reddediyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, "Bu suçlamalar İngiliz Parlamentosu'ndaki bir sirk gösterisi. Amaç, provokasyonu temel alan bir siyasi mücadele" açıklamasını yaptı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, suçlamaların "saçma iddialar" olduğunu söyleyerek, İngiltere'ye herhangi bir açıklama yapmayacaklarını ilan etti.
Öte yandan Moskova'daki İngiltere Büyükelçisi, Rusya Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson: Yanıtımız orantılı ama güçlü olacak
Skripal’in zehirlenmesiyle ilgili İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Rusya'nın "rahatsız edici" davranışlarını, "Suriye'den Salisbury sokaklarına kadar uzanan kimyasal silahların pervasız kullanımıyla" sürdürdüğünü söyledi.
Johnson, olayla ilgili bir açıklama yapması için Rusya'ya verilen sürenin sonuna kadar beklenmesinin önemine de değindi.
"Novichok'un İngiltere sokaklarına nasıl geldiğini açıklamaları için Ruslara gece yarısına kadar süre verdik. Açıklamalarını göz ardı edemeyiz. Lahey'deki kimyasal silahlar gözlemcisinden tam açıklama isteyeceğiz. Bunlar olmazsa, uygulayacağımız bir önemler paketi var."
Johnson, "İngiliz hükümetinin İngiltere topraklarında masum bir polis memuruna karşı, halkın masum üyelerine karşı, sinir sisteminde etkili maddenin kullanımı ve kimyasal silah kullanımı hakkında duyduğu öfkeyi anlamaları önemli. Geçen hafta Parlamento'da da söylediğim gibi, yanıtımızın orantılı ancak güçlü olduğundan emin olacağız" dedi.
İngiltere'nin Rusya'ya yaptırım seçenekleri
Eski Rus ajanı Sergey Skripal’in zehirlenmesinde kullanılan kimyasal maddeyle ilgili bir açıklama yapması için Rusya’ya ültimatom veren İngiltere, bir yandan da Rusya’ya karşı atılabilecek adımları tartışıyor.
Kamuoyunda diplomatları sınır dışı etmenin yeterli bir karşılık olarak görülmemesine rağmen, Rusya Büyükelçisi'nin de aralarında olduğu diplomatların sınır dışı edilmesinin gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Ülkede tartışılan ikinci yaptırım seçeneği, İngiltere’de mal varlığı olan Rus zenginlere getirilebilecek kısıtlamalar olarak öne çıkıyor. İngiliz Parlamentosu'nun Dışişleri Komisyonu Başkanı Tom Tugendhat’ın gündeme taşıdığı öneriye göre İngiltere, Rusya vatandaşlarına ait kaynağı izah edilemeyen mal varlıklarına el koyabilir.
Bu kapsamda, ABD’nin 2012’de yürürlüğe koyduğu Magnitsky Yasası’nın bir versiyonu İngiliz Parlamentosu'nda görüşülmekte olan Yaptırımlar ve Para Aklama ile Mücadele Yasası'na ilave edilebilir. Buna göre, adı yolsuzluğa ve insan hakları ihlallerine karışan Rusların mal varlıkları dondurulabilir, bunlara karşı seyahat kısıtlamaları uygulamaya konulabilir.
İlk kez Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın gündeme getirdiği bir öneri de Rusya’da yapılacak Dünya Kupası’na İngiliz yetkililerin katılmaması şeklinde. Daha ileri gidip, İngiltere Milli Takımı'nın Dünya Kupasını boykot etmesi önerileri de ortaya atılıyor.
İngiltere’de geniş yapılanması olan Russia Today televizyonunun kapatılması da bir diğer seçenek olarak dile getiriliyor. Ülkede medyayı denetlemekten sorumlu kuruluş Ofcom, Başbakan Theresa May’in yarın yapması beklenen açıklamadan sonra Rus televizyonunun lisansının gözden geçirilebileceğini duyurdu.
İngiliz basınına göre Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya Ukrayna krizini takiben uygulamaya başladığı mali yaptırımların artırılması da gündeme gelebilir. Ancak Macaristan, İtalya ve Yunanistan gibi AB üyelerinin bu yaptırımların yumuşatılmasından yana tutum aldığını hatırlatan bazı yorumcular, İngiltere’nin bu konuda AB içinde destek bulmakta güçlük çekebileceği görüşünde.
İngiliz basınında Rusya’daki devlet kurumlarına karşı siber saldırı düzenlenmesi seçeneği de yer aldı.
Saldırıların tam olarak hangi kurumlara ve hangi amaçla düzenlenebileceğine dair ayrıntı verilmezken, Rusya’nın siber yeteneklerinin daha geniş olduğu ve İngiltere’ye vereceği muhtemel yanıtın ağır sonuçlara yol açabileceği görüşü ortaya atıldı.
İngiltere’nin konuyu NATO’ya taşıması da ihtimaller arasında. Rusya’nın İngiltere toprağında “yasa dışı güç uyguladığı” iddiasından hareketle atılabilecek böyle bir adımın, ittifakın 5. maddesinin işletilmesini gündeme getirebileceği savunuluyor.
NATO üyelerinden birine yapılan saldırının bütün üyelere yapılmış sayılmasını öngören 5. madde, ittifakın tarihinde sadece 11 Eylül saldırılarının ardından ABD’nin talebiyle uygulandı.
Rusya’ya karşı yaptırım kararı alınması durumunda May’in bunları Parlamento'da yapılacak haftalık “Başbakana Sorular” oturumunda ilan etmesi öngörülüyor. Yaptırımların sertliğinin de, İngiltere’nin uluslararası arenada konuyla ilgili gördüğü destekle orantılı olacağı belirtiliyor.
İngiltere Başbakanı Theresa May önceki gün Parlamento'da yaptığı konuşmada, Skripal’in zehirlenmesinde Rus tipi askeri nitelikte, sinir sistemi üzerinde etkili bir kimyasal kullanıldığının kesinleştiğini ve olayda Rusya’nın dahlinin kuvvetle muhtemel olduğunu açıklamıştı.
66 yaşındaki eski Rus ajan Sergey Skripal ve kızı, 4 Mart'ta ingiltere'deki bir alışveriş merkezinde aniden rahatsızlanmış, ardından Salibury sokaklarındaki bir bankta bilinçsizce yatarken bulunmuştu.
Tedavileri süren Skripal ve kızının sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu ancak istikrarlı olduğu belirtiliyor. Olaya müdahale ederken zehirden etkilenen polis memuru Nick Bailey’nin durumunun ise, Skripal ve kızına kıyasla daha iyi olduğu ifade ediliyor.
Takas edilen casus: Sergey Skripal
Rus mahkemesi, İngiltere için casusluk yaptığı suçlamasıyla 2006'da Skripal'e 13 yıl hapis cezası verdi. Dimitri Medvedev’in Devlet Başkanlığı döneminde affa uğrayan Skripal, 2010'da ABD’nin tutukladığı 10 Rus ajanıyla Avusturya'nın başkenti Viyana'da takas edilen 4 casus arasında yer aldı.
Skripal’in İngiltere’ye geçerek “emekliler” kenti olarak bilinen Salisbury’de düşük profilli bir yaşam sürdüğü, kızı Yulia ile birlikte zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılmasıyla yıllar sonra ortaya çıkmış oldu.
Rusya, Skripal’in 1990’lı yıllardan itibaren bilgi sızdırdığı İngiliz dış istihbarat servisi MI6’ya, Rusya’nın Avrupa’daki casuslarının kimliklerini de ifşa ettiğini öne sürmüştü.
Rus Aeroflot Genel Müdür Yardımcısı Glushkov Londra'da ölü bulundu
Ajan krizi sıcaklığını korurken, Rus hava yolu şirketi Aeroflot'un eski Genel Müdür Yardımcısı Nikolay Glushkov'un, Londra'da ölü bulunduğu açıklandı.
İngiltere polisi olayın, Skripal ve kızının zehirlenmesiyle bir bağlantısına rastlanmadığını belirtti.
Kaynak: TRT Haber, AA