İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcoviç ile bir araya geldi.
2 gün süren görüşmelerin ardından yapılan ortak yazılı açıklamada, yetkililerin gelecek hafta yoğunlaştırılmış müzakereler için bir araya gelmelerinin kararlaştırıldığı ifade edildi.
24 Ocak'ta da Truss ve Sefcoviç'in tekrar görüşeceği belirtilen metinde, iki tarafının da olumlu bir ilişki istediği vurgulandı.
"Yapılması gereken bir anlaşma var"
Bu arada Truss, görüşmelere ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, "İstediğim şey müzakere edilmiş bir çözüm, bence yapılması gereken bir anlaşma var. Son gün içinde yapıcı görüşmeler yaptık" dedi.
Görüşmelerde ilerleme kaydedilememesi durumunda alternatif çözümlere bakmalarının gerekeceğini kaydeden Truss, "Ama mutlak isteğim, insanların işine yarayacak bir anlaşmaya varmak" ifadesini kullandı.
Sefcoviç ise Twitter hesabından, "Artık sorunları masadan kaldırmanın zamanı geldi" paylaşımını yaptı.
İngiltere tehdit etmişti
Brexit Bakanı David Frost'un 19 Aralık'ta istifasıyla bu görevi de üstelenen Dışişleri Bakanı Truss, 9 Ocak'ta Telegraph gazetesindeki yazısında Kuzey İrlanda Protokolü'ndeki birçok kusuru düzeltmek ve Kuzey İrlanda'da barışı korumanın "mutlak önceliği" olduğunu söylemişti.
Truss, anlaşmaya varılamaması durumunda ise AB'yi, tek taraflı değişiklik yapmak ve protokolden çekilmeyi mümkün kılan 16. maddeyi uygulamakla tehdit etmişti.
Tartışmalı protokol
Brexit Anlaşması'nın bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, Birleşik Krallık'ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor.
Protokole göre, Brexit'e rağmen Kuzey İrlanda, AB'nin gümrük birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor. Birleşik Krallık'ın geri kalanıyla ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor.
Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere'yle birlik yanlısı Protestanlar arasındaki savaşı sona erdiren Belfast Anlaşması (Hayırlı Cuma Anlaşması) gereği, kontrollerin yapılabildiği fiziki bir kara sınırı oluşturulamıyor. Bu yüzden kontrollerin ancak denizde yapılması kararlaştırılsa da uygulanmasında sorunlar yaşanıyor.
İngiltere, ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini savunduğu protokolün değiştirilmesini istiyor.
Protokole karşı Belfast'ta yapılan ve zaman zaman şiddet içeren gösteriler, adada yeniden çatışmaların başlayacağı endişelerine yol açıyor.