Uzun ve sancılı bir sürecin ardından 1 Ocak 1973’te Avrupa Birliği'nin (AB) parçası olmayı başaran İngiltere, 31 Ekim 2019'da Avrupa Birliği'nden ayrılmayı planlıyor.
En az Birliğe girmesi kadar sancılı geçen bu ayrılık süreci hem iç hem de dış politikada yeni krizlerin kapısını araladı.
Parlamentonun askıya alınması ile ayrılık ihtimalinin artmasının ardından ülkeyi bekleyen yeni siyasi kriz senaryoların arasına erken seçim de eklendi.
İşte İngiltere'de iktidar ve muhalefet arasındaki Brexit savaşı:
Johnson parlamentoyu askıya aldı
İngiltere'de Brexit sürecinin en sert savunucularından biri olan ve Theresa May'den Başbakanlık koltuğunu devralan Boris Johnson, parlamentoyu 5 haftalığına askıya alma kararı verdi.
Genelde her yıl 1-2 haftalığına askıya alınan parlamento, 1945'ten bu yana hiç 5 haftalığına askıya alınmamıştı.
Johnson’ın parlamentoyu 9 Eylül-14 Ekim'de askıya alma kararı hem muhalefet hem de kendi partisinden ağır eleştiri aldı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi vekillerinden John McDonnell, yaşananların "Britanya usulü bir darbe" olduğunu, Johnson'ın riskli bir yola girdiğini söyledi.
Zira Johnson'ın kararı milletvekillerinin anlaşmasız ayrılık için yasa çıkarma ihtimalini azalttı.
Boris Johnson'ın kararı siyaset dünyasının yanı sıra halkın da tepkisini çekti. Londra başta olmak üzere ülkenin dört bir yanında ve diğer Avrupa ülkelerinde karara karşı protesto gösterileri düzenlendi.
Muhalefet harekete geçti
İngiltere medyasında yer alan haberlere göre, ana muhalefetteki İşçi Partisinin etkili siyasetçilerinden Sir Keir Starmer, önümüzdeki hafta parlamentonun tatilden dönmesiyle birlikte, İngiltere'nin AB'den anlaşmasız ayrılmasının önüne geçmek için bir yasa çıkarmayı planladıklarını açıkladı.
Çevre Bakanı Michael Gove ise, çıkması durumunda bu yasaya uyacakları konusunda garanti vermedi ve "Önce yasada ne olacağına bakalım" dedi.
İngiltere muhalefet partileri, Johnson'ın ülkeyi 31 Ekim'de AB'den anlaşmasız ayırmasının önüne geçmek için parlamentoda bir yasa çıkarmak için kendi aralarında müzakerelere devam ediyor.
Muhalefet partilerinin, Johnson'ı güven oylamasıyla devirmek ve belirlenecek bir ismin liderliğinde Brexit'i erteleyip ülkeyi erken seçime götürecek "geçici hükümet kurma" senaryosu da tartışılıyor.
Johnson anlaşmasız ayrılığı garanti altına almaya çalışıyor
Johnson'ın kararı, muhalefet vekillerinin yanı sıra kendi partisinden vekillerin de tepkisini çekti.
The Guardian'ın siyaset muhabiri Jessica Elgot dün yayımlanan yazısında, Boris Johnson'ın anlaşmasız Brexit'i engellemeye çalışan Muhafazakar Parti milletvekillerini partiden "ihraç etmeyi" planladığını aktardı.
Johnson'ın milletvekillerine "Ya benim yanımda olmayı tercih edeceksiniz ya da İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'in" dediği belirtildi.
Parti denetçilerinin ise vekillere verdiği mesajda, "Hükümet kararını desteklemezseniz parlamentonun kontrolünü Jeremy Corbyn'e teslim edersiniz" dediği açıklandı.
İhraç kararı erken seçimle sonuçlanabilir
Parlamento kaynakları, Muhafazakar Partide halen hükümete karşı oy vermeyi planlayan 20 milletvekili olmadan, Johnson'ın azınlık hükümetini yönetmesinin imkansız olacağıni söylüyor.
Vekillerin ihraç edilmesi durumunda iktidar konumundaki Muhafazakar Parti, parlamentodaki çoğunluğunu kaybedecek.
Böyle büyük bir hamlenin yüksek ihtimalle erken genel seçimle sonuçlanması öngörülüyor.
Anlaşmada uzlaşma neden sağlanamıyor?
Theresa May'in AB ile vardığı Brexit anlaşması, parlamentoda 3 kez reddedilmişti.
Reddedilen anlaşma, İngiltere ile AB arasında Brexit sonrasında 2 yıllık geçiş süreci öngörüyordu. Bu sürede İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınıra dair çözüm bulunamaması halinde "tedbir maddesi" yürürlüğe girecekti.
Madde, İngiltere'nin soruna çözüm getiren yeni bir düzenleme üzerinde anlaşılana kadar Gümrük Birliği içinde kalmasını öngörüyordu. İngiltere'nin bu maddeyi tek yanlı terk etme kapısı da kapalı tutuluyordu.
Anlaşmanın parlamentoda reddedilmesinde en önemli unsuru "tedbir maddesi" oluşturmuştu. Aralarında Johnson'ın da yer aldığı anlaşmanın muhalifleri, bu maddenin İngiltere'yi süresiz biçimde AB'ye tabi bir ülke haline getireceğini iddia etmişti.
İngiliz parlamentosu, 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit'i yasa çıkartarak engellemiş, hükümet, AB'nin de onayıyla Brexit'i 31 Ekim'e ertelemişti.
İngiltere, 2016'daki referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almıştı.
Kaynak: BBC, The Guardian, The Independent, Reuters, AA