Uluslararası Ticaret Bakanı Liz Truss, yaptığı açıklamada, hükümetin satışı askıya alan mahkeme kararı çerçevesinde, silah ihracatı ruhsatlarını incelediklerini belirtti.
Truss, Suudi güçlerinin eylemleriyle ilgili bazı "kaygı verici olayların" uluslararası insani hukuku "muhtemelen ihlal ettiği" kanısına ulaşılsa da, bunları "izole olaylar" şeklinde gördüklerini ifade etti.
Suudi Arabistan'ın uluslararası insani hukuka uyma konusunda samimi olduğu ve silahların ihlalde kullanılabileceği konusunda açık bir risk bulunmadığı sonucuna varıldığını kaydeden Truss, söz konusu ülkeye satışların devam edeceğini bildirdi.
"Dünyanın en kötü insani krizi"
İnsan hakları grupları ise hükümetin adımına tepki gösterdi.
"Silah Ticareti Karşıtı Kampanya" adlı gruptan yapılan açıklamada, "Suudi Arabistan'ın Yemen'e yönelik bombardımanı, dünyanın en kötü insani krizine yol açtı ve (İngiliz) hükümetin kendisi, İngiltere yapımı silahların bombalamada merkezi bir rol oynadığını itiraf etti." ifadesine yer verildi.
Açıklamada, kanıtların; düğünler, cenaze törenleri ve pazar yerleri gibi sivil toplantıları defalarca hedef alan bir koalisyon tarafından uluslararası insani hukukun "iğrenç ve korkunç" şekilde sürekli ihlal edildiğini gösterdiği vurgulandı.
Karar, Kaşıkçı yaptırımlarından bir gün sonra alındı
Kararın, İngiltere'nin dün gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesindeki rolleri nedeniyle aralarında dönemin Suudi Arabistan İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın danışmanı Abdullah el-Kahtani'nin de bulunduğu 20 kişiyi yaptırım listesine almasının ardından gelmesi dikkat çekti.
Ülkenin yeni yaptırım politikasıyla "en ağır insan hakları ihlallerine karışanların hedef alınacağı" belirtilmişti.
İngiltere, bir mahkeme kararının ardından Haziran 2019'da Suudi Arabistan ve koalisyon ortakları Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn ve Mısır'a, Yemen'de kullanılabilecek silahların satışını durdurmuştu.
Suudi Arabistan'ın Yemen'deki saldırıları
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin kontrolünü elinde bulunduruyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise "Yemen hükümetine destek" adı altında ülkeye yönelik saldırılar gerçekleştirip denizden, havadan ve karadan ambargo uyguluyor.
Yemen hakkındaki verileri toplayan Yemen Data Project'e göre, koalisyonun sivil yerleşim alanlarını da hedef alan saldırılarında, bugüne kadar aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 8 bin 700'den fazla kişi öldürülürken, yaklaşık 10 bin kişi de yaralandı.
"Save the Children" adlı yardım kuruluşu, ablukaların neden olduğu kıtlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 85 binden fazla çocuğun ölmüş olabileceğini belirtiyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ise savaş, yetersiz beslenme ve kolera gibi hastalıklar yüzünden ülkede yaklaşık 230 bin kişinin öldüğünün tahmin edildiğini kaydediyor.