ICJP yetkilisi Jonathan Purcell, İngiltere'nin İsrail'e 350 silah ihracat lisansından 30'unu askıya alma kararına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
İngiliz hükümetinin bu kararla İsrail'in uluslararası insancıl hukuku ciddi şekilde ihlal etme riski olduğunu nihayet kabul ettiği belirten Purcell, bunun önemli bir adım olduğunu ancak kararın "kısmi silah ambargosu" olduğuna ve geç kalındığına dikkati çekti.
Purcell, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'ni önceki hükümetin silah ihracatına ilişkin hukuki tavsiyeyi yayınlaması için aylarca çağrıda bulunduğunu hatırlatarak, "Şimdi de hükümetin hukuki tavsiyesini kullanarak silah ihracatının yüzde 9'unun askıya alınması gerektiğine karar verdiler. Silahların yüzde 91'ine neden hiç dokunulmadığı ise tamamen belirsiz" dedi.
Bazı silahların satışının askıya alınması kararının doğru yönde atılmış adım olduğunu yineleyen Purcell, "Ancak bizim değerlendirmemize göre, hükümet silah ihracatını derhal ve tamamen yasaklamalı. Ayrıca, sadece 30 gibi gülünç bir rakama nasıl ulaştıklarını açıklayan hukuki tavsiyeyi yayınlamalıdır" diye konuştu.
Purcell, bazı silahların satışının askıya alınması kararına F-35 savaş uçaklarının parçalarının dahil edilmediğine işaret ederek, F-35 jetlerinin bileşenlerinin yüzde 15'inin İngiltere'de üretildiğine dikkati çekti.
F-35'leri doğrudan etkileyen birden fazla lisans olduğuna da vurgu yapan Purcell, kararın açıklandığı gün Gazze'deki Al Mawasi Mülteci Kampı'nın doğrudan bombalandığına dair kanıtların yayınladığını belirtti.
Purcell, "Elimizde savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve F-35 uçakları aracılığıyla soykırım işlenmesi arasında bağlantı olduğuna dair açık kanıtlar var ve bu uçakların parçalarının İngiltere’de üretildiği göz önüne alındığında İngilizlerin de bu suçlara ortak olduğu ortaya çıkıyor" dedi.
ICJP'nin değerlendirmesinin, söz konusu kararın "hem çok az hem de çok geç" şeklinde olduğunu belirten Purcell, "İngiltere'nin suç ortaklığını sona erdirmenin tek yolu, İsrail'e silah satışının tamamen ve derhal yasaklanmasıdır. Bunu yapana kadar İsrail'in işlediği savaş suçlarında İngilizlerin suç ortaklığı devam edecektir" diye konuştu.
Purcell, İngiliz hükümetinin İsrail'e tedarik ettiği silahların saldırı değil, savunma silahı olduğunu öne sürdüğünü ve bu fikri yaymaya çalıştığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bununla yaptıkları şey, İsrail'e neden hala çok sayıda silah tedarik ettiklerinin sorumluluğundan kurtulmaya çalışmak. Ancak gerçekte İsrail'in soykırımı sürdürdüğü mevcut durumda hükümet ihtiyatlı davranmalıdır. İnsanlığa karşı işlenen savaş suçlarında kullanılma riski göz önünde bulundurularak tüm silahlar yasaklanmalıdır, kilit mesele budur. Açık bir risk var ve eğer hükümet saldırı amaçlı değil de savunma amaçlı olduğunu söylediği için silah tedarik etmeye devam ediyorsa açıkçası bu bir yanılgıdır."
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, parlamentoda yaptığı konuşmada, ülkesinin İsrail'e bazı silahların satışını askıya alacağını duyurmuştu. Bakan Lammy, İngiltere'nin silah ihracat lisanslarının "uluslararası insancıl hukukun ciddi şekilde ihlal edilmesi veya bunun kolaylaştırılması için kullanılabileceğine dair açık risk" bulunduğunu tespit eden incelemenin ardından kararın alındığını belirtmişti.
Lammy, 350 lisansın yaklaşık 30'unun askıya alınacağını belirterek, "Bunun gibi bir çatışma karşısında İngiltere'nin ihracat lisanslarını gözden geçirmek bu hükümetin yasal görevidir. Bu genel bir yasak ya da silah ambargosu değil" ifadelerini kullanmıştı.
İsrail yönetimi de İngiltere'nin ülkeye bazı silahların satışını askıya alma kararından "hayal kırıklığı" duyduğunu bildirmişti.
İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim 2023'ten bu yana süregelen aralıksız saldırılarına ve savaş suçları işlediği uyarılarına rağmen İngiltere'nin bu ülkeye silah satan şirketlere verdiği ihracat lisanslarını sonlandırmaması hem halkın hem de uluslararası toplumun tepkisine neden olmuştu.
Ülkedeki insan hakları örgütleri ve bağımsız kuruluşlar, Gazze'de uluslararası insancıl hukuku ihlal eden İsrail'e silah satışını durdurmadığı gerekçesiyle İngiltere'yi "İsrail'in savaş suçlarına ortak olmakla" eleştiriyor.
İngiltere İş ve Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana ülkeden İsrail'e silah, askeri teçhizat ve diğer kontrollü ürünlerin satışı için 100'den fazla ihracat lisansına onay verildi.