HRW, Ahmed'in Byline Times sitesi için kaleme aldığı "İsrail'e Silah Satmak İngiltere'yi Savaş Suçlarına Ortak Edebilir" başlıklı yazıyı sitesinde paylaştı.
Buna göre, İsrail'e silah satışını derhal askıya alması yönünde İngiliz hükümetine çağrıda bulunan sivil toplum liderlerine katıldığını belirten Ahmed, bunun sadece yapılması gereken "doğru adım" olmadığını, aynı zamanda, hükümetin silah ruhsatlandırmasına ilişkin "kendi yasalarını desteklemesi için" yapılması gerektiğini kaydetti.
Ahmed, İngiltere'nin silah ihracatı rejimi kapsamında, ürünlerin uluslararası insancıl hukukun ciddi şekilde ihlal edilmesi veya ihlal edilmesinin kolaylaştırılması için kullanılabileceğine dair "açık risk olması durumunda lisans veremeyeceğine" dikkati çekerek, şu ifadelere yer verdi:
"İsrail ordusunun Gazze'deki silahlı eylemleri, İngiltere'nin silahlarının, hukuka aykırı ablukanın güçlendirilmesi ve sivillere ve sivil altyapıya yönelik hukuka aykırı saldırıların gerçekleştirilmesi gibi ağır ihlallerde kullanılmasına yönelik açık risk oluşturmaktadır. Bu nedenle insan hakları grupları İngiltere'nin İsrail'e silah satışını durdurmak için yasal mücadele başlattı ve İngiltere Parlamentosu dün bu konuyu ele aldı."
"İngiltere, 2015'ten bu yana İsrail'e en az 474 milyon sterlin değerinde askeri ihracata lisans verdi"
Ahmed, İngiltere'nin 2015'ten bu yana İsrail'e savaş uçakları, füzeler, tanklar, hafif silahlar ve mühimmat için bileşenler dahil en az 474 milyon sterlin değerindeki askeri ihracata lisans verdiğini hatırlatarak, "Halihazırda Gazze'de kullanılmakta olan F-35 hayalet bombardıman uçağının bileşenlerinin yaklaşık yüzde 15'i İngiltere tarafından sağlanmaktadır." ifadesini kullandı.
Son iki aydır İsrail'in güneyinde ve Gazze'de tanık olunan dehşetin insanlığı şoke ettiğini dile getiren Ahmed, Hamas'ın 7 Ekim'de gerçekleştirdiği saldırıda, İsrail hükümetinin verilerine göre İsrail'de çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1200 kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti.
Ahmed, Hamas'ın, halen çok sayıda sivili rehin tuttuğunu ve bunun savaş suçu olduğunu belirterek buna karşılık olarak, İngiliz hükümetinin, Hamas yetkililerine ve kuruluşlarına silah ambargosu ve bir dizi başka yaptırım uyguladığını anımsattı.
İsrail'in Hamas'ın saldırısına, insanlığa karşı işlenen apartheid ve zulüm suçlarının parçası olan Gazze'ye yönelik 16 yıllık hukuksuz ablukayı daha da sertleştirerek karşılık verdiğini vurgulayan Ahmed, "Bu, halkın toplu olarak cezalandırılması anlamına gelmektedir ve bir savaş suçudur.” değerlendirmesinde bulundu.
Ahmed, geçen iki ay boyunca İsrail güçlerinin, Gazze'de ve komşu ülkelerde tıbbi tesislere, personele, ulaşım araçlarına, bir sivil araca ve gazeteciye yönelik hukuka aykırı saldırılar gerçekleştirdiğini, çok katlı konutları, ibadet yerlerini ve yerinden edilmiş insanların barındığı Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tesislerini vurduğunu kaydetti.