İran-Irak Savaşı'nın 1988'de sona ermesinden kısa bir süre sonra Irak'ın toprağı küçük fakat petrol kaynakları açısından oldukça zengin olan Kuveyt'e saldırarak bu ülkeyi ilhak ettiğini açıklaması daha sonra yaşanacak büyük krizin fitilini ateşledi.
Irak birlikleri 2 Ağustos 1990 tarihinde Kuveyt sınırını geçerek işgale başladı.
Ülkenin yönetimini elinde bulunduran Şeyh Ahmed el-Sabah ise çareyi ülkeyi zırhlı aracı ile terk ederek Suudi Arabistan'a kaçmakta buldu.
Irak kuvvetleri Kuveyt radyosuna girdiği sırada radyo canlı yayındaydı ve dünyadan yardım talep edilen bir yayın yapılıyordu.
Irak'ın Kuveyt'e karşı giriştiği saldırı uluslararası tepkilere neden oldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) acilen toplandı. Sadece Yemen'in çekimser kaldığı oylamanın ardından Irak kuvvetlerinin derhal geri çekilmesi yönünde uyarı kararı alındı.
Dönemin ABD Başkanı George Bush Irak'ın en kısa sürede güçlerini geri çekmezse "Askeri müdahaleye dair her türlü yaptırımı düşündüklerini" açıkladı.
ABD'nin öncülüğünde aralarında İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan, Suriye ve Mısır gibi çok sayıda devletin de dahil olduğu koalisyon gücünün 17 Ocak 1991'de "Irak'ın Kuveyt'ten çıkarılması" gerekçesiyle başlattığı harekat tarihte Körfez Savaşı, Birinci Körfezi Savaşı ve Çöl Fırtınası Harekatı gibi pek çok isimle anılıyor.
"Televizyondan canlı yayınlanan ilk savaş" olarak tarihe geçen Körfez Savaşı'nda, ilk kez canlı uydu bağlantısıyla anlık haber akışı ve savaş görüntüleri milyonlarca kişi tarafından takip edildi.
Özellikle harekatın başladığı gece milyonlarca kişi, Amerikan CNN televizyonundan füzelerin fırlatılmasını, bombaların patlamasını canlı olarak izledi.
Bu sürece nasıl gelindi?
İran-Irak Savaşı'nın ardından ağır borç yükü altına giren Saddam Hüseyin, Kuveyt'ten Irak'a yaptığı para yardımının silinmesini istemiş fakat Kuveyt bunu kabul etmemişti.
Bunun üzerine Kuveyt'in kendisine ait petrolü çaldığını, üretimi yüksek tutarak petrol fiyatlarının düşmesine neden olduğunu ve bu yüzden Irak'ı zarara uğrattığını ileri süren Saddam Hüseyin, tarihi geçmişine de dayanarak Kuveyt'in Irak’ın bir parçası olduğunu iddia etmişti. Saddam Hüseyin'in burada hak iddia etmesi Irak ve Kuveyt arasındaki krizin fitilini ateşledi.
Çeşitli iddia ve sebepler ileri sürerek Kuveyt'e karşı topyekün saldırı süreci başlatan Irak'ın bu tutumu, 2 Ağustos 1990'da Kuveyt'in başkenti Kuveyt şehrini bombalamasıyla işgale dönüştü.
Uluslararası tepkilere neden olan işgalin ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri acilen toplanarak Irak'a işgale son vermesi çağrısında bulundu ve bu ülkeye karşı bir dizi ekonomik yaptırım süreci başlattı.
Koalisyon gücünün kara ve hava harekatı
Dönemin ABD Başkanı George H. W. Bush, Amerikan askerini Suudi Arabistan'a konuşlandırma emri vererek başka ülkelerden de bölgeye askeri güç göndermeleri çağrısında bulundu.
Böylelikle, "Irak'ın Kuveyt'ten çıkarılması" gerekçesiyle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en geniş çaplı askeri koalisyon gücü ortaya çıktı.
ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Irak'a karşı giriştikleri "Çöl Fırtınası Harekatı", Irak'ın Kuveyt'i işgalinin üzerinden yaklaşık 4,5 ay geçtikten sonra 17 Ocak'ta geniş çaplı hava akınıyla başladı.
Savaş boyunca kesilmeden süren hava bombardımanı birkaç hafta içinde Irak'ın komuta ve iletişim altyapısını, elektrik üretim kapasitesini, havaalanlarını ve hava savunma sistemini, kimyasal silah ve nükleer araştırma tesislerini büyük ölçüde yok etti.
Hava harekatından sonra 24 Şubat'ta başlatılan ve yaklaşık 100 saat süren kara harekatıyla, Kuveyt’te Irak Kara Kuvvetleri'nin büyük bir kısmının imhası ve kalanlarının esir veya Kuveyt’i terk etmeleriyle sonlandı.
Koalisyon güçlerinin Irak'ı Kuveyt'ten çıkaran harekatının zaferle sonuçlanmasının ardından BMGK'nın Nisan 1991'de kabul ettiği 687 sayılı kararıyla ateşkes hükümleri ilan edildi.
Körfez Savaşı'nın bilançosu
Körfez Savaşı sırasında ABD'nin bölgede yaklaşık 500 bin askeri bulunuyordu. Koalisyon güçlerini oluşturan diğer ülkelerin asker sayısı ise yaklaşık 160 bindi.
Kesin rakamlar olmamakla birlikte savaş sırasında Irak'ın, Kuveyt cephesinde bulunanlar da dahil binlerce askeri ve sivil kayıp verdiği tahmin ediliyor. Tam sayı ise bilinemiyor. Buna karşılık, koalisyon güçlerinin kayıplarının ise yaklaşık 550 civarında olduğu ileri sürülüyor.
Körfez Savaşı'ndan sonra
Irak için büyük bir yıkıma sebep olan, altyapı sistemini tamamıyla çökerten savaşın ardından ülkede çeşitli ayaklanmalar meydana geldi. Bu ayaklanmalara karşı Irak rejiminin gösterdiği sert tepki nedeniyle yaklaşık 1,5 milyon Iraklı Kürt topraklarını terk ederek Türkiye ve İran sınırına doğru göç etti.
Savaşın yol açtığı felaketlerin yanı sıra Irak'a uygulanan uluslararası ambargonun devam etmesi sonucunda temel gıda maddelerinin eksikliği ve ilaç yetersizliği nedeniyle çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.
ABD Başkanı Bush'un 28 Şubat 1991'de ilan ettiği ateşkesin ardından Irak şartları kabul etti. Bunlar arasında Kuveyt'in egemenliğinin tanınması ve nükleer, biyolojik ve kimyasal silahların imha edilmesi bulunuyordu.
Irak'a 2003'te düzenlenen ikinci harekat ve ülkenin ABD tarafından işgalinin de zeminini hazırlayan Çöl Fırtınası Harekatı'nın (Birinci Körfez Savaşı) bölgede ve Irak'ta çok büyük etkileri oldu ve bunlar hala devam ediyor.