1 Ekim 2019'da başkentte patlak veren gösteriler, kısa sürede güneydeki kentlere de yayıldı. Bir hafta ara verilen ve 25 Ekim'de yeniden alevlenen protestolar, 100 gündür aralıksız sürüyor.
Hem başkentte hem de güneydeki kentlerde çadır kuran göstericiler, protestolarını oturma eylemine çevirmiş durumda.
Bağdat'ın merkezi Tahrir Meydanı, gösterilerin merkezi haline geldi. Güvenlik güçleri, çoğu kez eylemleri sonlandırmak için orantısız güç kullandı.
Hükümetin verilerine göre, şu ana kadar 350'den fazla kişi öldü, yaklaşık bin kişi yaralandı. Onlarca sivil aktivist alıkonuldu, bir o kadarı öldürüldü.
"Milyonluk gösteri" çağrıları
Protestocular, başta Bağdat olmak üzere tüm kentlerde bugün için "milyonluk gösteri" çağrıları yaptı.
İranlı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkanı Ebu Mehdi el- Mühendis'in ABD saldırısında öldürülmesinden sonra zirveye çıkan İran-ABD gerginliğinin Irak'a yansımasından endişe duyan göstericiler, ülkelerinin çatışma alanına dönmesi istemiyor.
Sosyal medya üzerinden örgütlenen "milyonluk gösteri" kampanyasında, "Vatan istiyoruz, savaş istemiyoruz" etiketi paylaşıldı.
Iraklı göstericiler, bağımsız bir hükümetin kurulması taleplerinin henüz yerine getirilmemiş olmasından da şikayetçi.
Göstericiler arasında taraftarlarının da bulunduğu Mukteda es-Sadr, 2 gün önce yaptığı yazılı açıklamada, 15 gün içerisinde bağımsız ve güçlü bir hükümetin kurulması için çağrıda bulunmuştu.
Hükümeti istifa ettiren gösteriler
ABD'nin Irak'ı işgal ettiği 2003 sonrasında ülke siyasetinin sahne olduğu en uzun dönemli gösteriler, yönetime, geçmişte ülkeyi iç savaşa sürükleyen mezhepçi politikalardan vazgeçmesi için baskı yaptı.
Büyük bölümü gençlerden oluşan göstericilerin, mezhepçi söylemleri reddetmesi, toplumun önemli bölümünde "Irak milli kimlik bilincini" de yükseltti.
Gösteri alanlarında Irak bayrakları dışında hiçbir siyasi veya dini oluşum ya da liderin posteri yer bulamadı.
Gösteriler sonucu Adil Abdulmehdi hükümeti istifa etti.
Kaynak: AA