Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, X sosyal medya platformundan paylaştığı mesajında ABD, İngiliz ve Alman yetkililerin konuya ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi.
Mesajında, ABD, Almanya ve İngiltere'deki sağlık çalışanlarının greviyle ilgili haberlerin ekran görüntüsünü paylaşan Kenani, "İranlı kadın ve kızlara yönelik müdahaleci ve ön yargılı ifadelerle samimiyetsiz endişeler dile getirmek yerine ABD, Almanya ve İngiltere'deki sağlık personeli ve hastalarla ilgilenip onların durumlarıyla ilgilenseniz iyi olur." ifadelerini kullandı.
İran resmi haber ajansı IRNA'ya göre, 16 yaşındaki Armita Geravend, 1 Ekim sabahı Tahran'daki Şuheda Meydanı durağında metroya bindikten sonra tansiyonunun düşmesi nedeniyle baygınlık geçirdi ve kafasını vagonun yan tarafına çarptı.
Olayın ardından Fecr Hastanesine kaldırılan Geravend'in durumunun kritik olduğu belirtildi.
IRNA tarafından yayımlanan olayla ilgili güvenlik kamerası görüntülerinde, metro istasyonunda bir genç kızın, bir grup tarafından trenden indirildiği ve bilinci kapalı şekilde hareketsiz durduğu görüldü.
Güvenlik kamerası görüntülerinde trenin içinden herhangi bir görüntü yer almıyor. Daha sonra yayımlanan görüntülerde ise genç kızın arkadaşlarıyla buluştuktan sonra normal bir şekilde başörtüsü olmadan metroya bindiği ve saniyeler sonra yere düştüğü anlaşılıyor.
Muhalif kaynaklar ülke gündemine oturan olayda, genç kızın zorunlu başörtüsü kurallarına uymadığı için fiziksel saldırıya uğradığını ve bu sırada bilincini kaybettiğini öne sürüyor.
IRNA'ya konuşan genç kızın ailesi ise güvenlik kamerası görüntülerini incelediklerini ve olayın kaza olduğunu anladıklarını ifade etmişti.
Konuya ilişkin Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, X sosyal medya platformundan paylaştığı mesajında, "İran'da bir kez daha genç bir kadın yaşam mücadelesi veriyor. Sırf metroda saçını gösterdi diye. Tahammül edilemez." ifadelerini kullanmıştı.
ABD'nin İran Özel Temsilcisi Vekili Abram Paley de "İran'da ahlak polisinin genç bir kıza saldırdığına dair haberler karşısında şoke olduğunu ve endişe duyduğunu" dile getirmişti.
Olay, bazı Batılı medya organlarında yeni bir "Mahsa Emini vakası" olarak sunuldu.
Tahran'da 13 Eylül 2022'de "ahlak polisi" olarak bilinen irşat devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin yaşamını yitirmesi, ülke genelinde uzun süreli protesto gösterilerine yol açmıştı.