İngiltere, Almanya ve Fransa 14 Ocak'ta İran'ı 2015'te imzalanan silahların kontrol edilmesi anlaşmasını ihlal etmekle suçlamıştı. Bu ihlaller, 2015 imzalanan anlaşma uyarınca kaldırılan yaptırımların Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tekrar uygulanmasının önünü açabilir.
Öte yandan, Avrupa Birliği'nin üst düzey diplomatlarından Josep Borrell 4 Şubat'ta Tahran'a yaptığı ziyarette, AB'nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne gitmek veya yeni yaptırımları tetiklemekten kaçınmak 2015 nükleer anlaşmasındaki anlaşmazlıkları çözmek için süreyi uzatacağını söylemişti.
Nükleer anlaşmanın geleceği belirsiz
ABD yönetimi, 8 Mayıs 2018'de, 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilerek, İran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya başlamıştı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de ABD'nin yaptırımlarına karşılık geçen 8 Mayıs'ta ülkesinin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azalttığını ve anlaşmanın taraflarına İran'ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyurmuştu. İran'ın Avrupa ülkelerine verdiği 60 günlük süre 7 Temmuz'da sona erecek. Bu tarihten sonra İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma sürecinde ikinci aşamaya geçeceği öngörülüyor.
İran yönetimi, son olarak zenginleştirilmiş uranyum limitini nükleer anlaşmada belirtilen 300 kilogram stok limitin üstüne çıkardığını duyurmuştu.
Washington'un anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran yönetimini nükleer anlaşmada tutmak isteyen Almanya, İngiltere ve Fransa, İran'la ticareti kolaylaştırmak ve Avrupalı şirketleri ABD'nin yaptırımlarından korumak için ocak ayında INSTEX adında özel bir ödeme mekanizması kurmuştu. İlaç ve gıda ticaretini kapsayan INSTEX'te ilk işlem geçen hafta yapılmıştı. İran ödeme mekanizmasının petrol ticaretini kapsamasını talep ediyor.