İran'da Mahsa Amini'nin gözaltındayken ölümüyle başlayan protesto ve eylemlere katıldığı için tutuklanan göstericilerin yargılanmasıyla ilgili ilk mahkeme kararı açıklandı.
Bir gösterici devlet binasını ateşe vermek, kamu düzenini ve huzurunu bozmak, devleti yıkmak için komplo kurmak dahil çeşitli suçlardan idama mahkum edildi. 5 gösterici de kamu huzur ve düzenini bozmak, milli güvenliğe karşı suç işlemek için komplo kurmak suçlarından 5 ila 10 yıl hapis cezalarına çarptırıldı.
Verilen kararlarla ilgili temyiz yolunun açık olduğu aktarıldı.
Protestolar sürüyor
İslami Kuruluşlar Öğrenci Birliğinin, Telegram hesabından yaptığı açıklamaya göre, Tahran’daki Şehid Beheşti Üniversitesi öğrencileri, arkadaşlarının tutuklanmasını ve “kendilerine uygulanan baskıyı” protesto etmek için oturma eylemi düzenledi.
Edebiyat Fakültesi'nde düzenlenen protestoda öğrenciler, tutuklu tüm öğrencilerin kefaletle serbest bırakılmasını, öğrencilerle ilgili disiplin işlemlerinin iptalini ve üniversite yerleşkelerinde güvenlik güçleri ve sivil polislerin bulunmamasını talep etti.
Tahran Üniversitesi öğrencileri toplu marş okuyup üniversite yerleşkesinde yürüyüş yaparken Urumiye Azad Üniversitesi ve Zehra Üniversitesi'nde de çeşitli gösteriler düzenlendi.
304 gösterici hayatını kaybetti
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.
Resmi makamlar, herhangi bir sayı belirtmezken Norveç merkezli İran İnsan Hakları Kurumu, gösterilerde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 304 göstericinin hayatını kaybettiğini, yüzlerce kişinin yaralandığını duyurmuştu.
Ülke genelinde devam eden gösterilerde 10 binden fazla kişinin gözaltına alındığı öne sürülüyor.
Protestoculara istenen cezalar tartışma yarattı
Gözaltına alınanlara ilişkin iddianamelerin hazırlanmaya başlamasıyla birlikte ülkede göstericilere verilecek cezalar da tartışma konusu oldu.
İran Meclisindeki 227 milletvekilinin imzasıyla 6 Kasım Pazar günü, "gösterilerde ateşli veya ateşsiz silahlarla insanların canına kast eden ve ölümlerine neden olan kişiler hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren" bir bildiri yayımlanmıştı.
İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 7 Kasım'da yaptığı açıklamada, "yargı sürecinde göstericilerle isyancıların birbirinden ayrılması gerektiğini" vurgulamıştı.
Ejei, yargı mensuplarından değerlendirmelerinde dikkatli olmalarını isteyerek "Yargı mensupları, son gösterilerde asıl isyancılarla suçsuz ve kandırılmış insanları ayrıştırmalı ve gerekli mekanizmalarla bu kişileri serbest bırakmalıdırlar" ifadelerini kullanmıştı.
İran Meclis Başkanlığı Sözcüsü Nizamuddin Musevi ise 8 Kasım Salı günü, 227 milletvekilinin bildirisine değinerek, şunları söylemişti:
“(Bu bildiride) Batı medyasının çizdiği yanlış çerçevenin aksine, ölüm cezasından bahsedilmiyor ancak insanların canını alan kişilerin 'kısası' vurgulanıyor. Başkalarının canına kıyanlara da ceza uygulanır. Protesto bahanesiyle insanların silahla öldürülmesi ve katledilmesi kabul edilemez."