Ülkede 84 gündür devam eden ve ülkenin tamamına yayılan gösteriler, 2009'daki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra çıkan olaylardan bu yana en etkili gösteriler olmasının yanı sıra ülkede düzenlenen en uzun yönetim karşıtı protestolardan sayılıyor.
İlk olarak Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım'daki konuşmasında, ülkede yaklaşık 2,5 aydır devam eden protestolarda güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 300'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
İran Güvenlik Konseyi ise 3 Aralık'ta, toplam ölü sayısının 200'ü aştığını duyurdu.
6'sı Tahran'da 5'i de Elburz eyaletinde olmak üzere 11 kişi idama mahkum edildi
Tutuklanan ve haklarında davalar açılan göstericiler, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak", "devlete karşı savaş açmak", "ülke güvenliğine karşı suç işlemek amacıyla toplantı düzenlemek", "güvenlik güçlerine saldırmak", "kamu veya özel mülke zarar vermek" ve "kamu düzeni ve ulusal güvenliği bozmak" gibi suçlarla yargılanıyor.
İran Ceza Kanunu'na göre, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak" ve "devlete karşı savaş açmak " gibi suçlarla itham edilenler idam istemiyle yargılanıyor ve genellikle haklarında idam kararları veriliyor.
Ülkede yaklaşık 3 aydır devam eden gösterilerle bağlantılı olarak şu ana kadar 6'sı Tahran'da 5'i de Elburz eyaletinde olmak üzere 11 kişi idama mahkum edildi.
Devrim Mahkemeleri tarafından verilen idam kararlarının Yüksek Mahkeme tarafından onaylanması gerekiyor. Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 6 Aralık'ta idama mahkum edilen 6 kişiden bir kısmının cezalarının Yüksek Mahkeme'de onaylandığını ve yakında infaz edileceğini açıklamıştı.
En az 21 kişi idam istemiyle yargılanıyor
Uluslararası Af Örgütü, 16 Kasım'da İran'daki idam kararlarına ilişkin rapor yayımladı.
Raporda, gösterilerle ilgili tutuklananlardan en az 21 kişinin idam istemiyle yargılandığı aktarıldı. Örgütün raporunda, idama mahkum edilen 5 kişinin isimlerinin ise Muhammed Kubadlu, Menuçehr Mihmannevaz, Mahan Sedarat Medeni, Muhammed Burugani ve Sehend Nur Muhammedzade olduğu bilgisine yer verildi.
Açıklamada, İran yönetimi, "halk ayaklanmasını vahşice bastırmak için idam cezasını tüyler ürpertici şekilde kullanmakla" suçlandı.