İlk teklifin, İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'ndan (NPT) çekilmesini öngördüğünü belirten Ferahani, diğer teklifin ise ABD'nin Tahran'a yönelik tek taraflı yaptırımlarında iş birliği yapan ülkelerin cezalandırılmasını içerdiğini belirtti.
ABD'nin tek taraflı çekilmesi nükleer anlaşmayı tehlikeye attı
İran ile ABD, Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve İngiltere arasında 2015 yılında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinin ardından Washington, anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Anlaşmanın diğer taraflarından Washington'u durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, Temmuz 2019'da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak'ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.
İngiltere, Almanya ve Fransa, 14 Ocak'ta İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini askıya almasına karşılık Tahran'a yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) yaptırımlarının geri getirilmesini tetikleyecek İhtilaf Çözüm Mekanizması'nı devreye sokacaklarını açıklamıştı.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de konunun BMGK'ya taşınması halinde NPT'den çıkacaklarını duyurmuştu.