Kenani, "Bize göre, anlaşmanın yeniden başlamasını engelleyen ciddi bir husus veya anlaşmazlık yok. Karşı tarafta siyasi irade olması halinde müzakereler en kısa sürede sonuçlandırılarak uygulamaya konulabilir" dedi.
İran'ın anlaşmanın uygulanmasının garanti altına alınmasını önemsediğini hatırlatan Kenani, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın yaptığı, "Viyana'da yakın bir zamanda anlaşmaya varma ihtimali yok" açıklamasına ilişkin soru üzerine, "ABD'nin iddiaları sorumluluktan kaçmaktan başka bir şey değildir. Washington hükümeti, anlaşmanın hayata geçirilmemesinden, çok taraflı bir anlaşmanın etkisiz hale getirilmesinden ve anlaşmazlıkları çözmek için çok taraflı uluslararası diplomasinin boşa çıkarılmasından sorumludur" ifadelerini kullandı.
İran'ın, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'yla (UAEA) yapıcı bir işbirliği içerisinde söz konusu iddiaları değerlendirmeye hazır olduğunu aktaran Kenani, şunları kaydetti:
"Anlaşmayı ihlal eden ve yükümlülüklerine uymayan bir ülkenin başka bir aşamada anlaşmadan çekilmeyeceğini garanti etmesi gerekir. ABD, müzakere sürecinde sorumlu bir ülke olduğunu ve taahhütlerine bağlı kalacağını garanti etmeli ve başka bir anlaşma yapılırsa; ABD bir önceki dönemde olduğu gibi sorumsuzca, hukuka aykırı ve tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmemelidir."
İran ile nükleer anlaşma ve müzakere süreci
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015'te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
Washington, eski Başkan Donald Trump döneminde, 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran da anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmuş ve yeniden yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme dahil bir dizi adım atmıştı.
Anlaşmanın yeniden uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşü için Nisan 2021'den beri Avrupa Birliği'nin (AB) koordinatörlüğünde Viyana'da yapılan müzakereler, 8 Ağustos'ta sona ererken, müzakerelerin koordinatörlüğünü üstlenen AB'nin sunduğu taslak anlaşma metni sonrasında taraflar nihai anlaşmaya varma konusunda önceki aylara nazaran daha olumlu işaretler vermişti.
Anlaşma taslağına ilişkin AB aracılığıyla yapılan dolaylı müzakereler neticesinde ABD yönetimi, İran'ın sunduğu metnin "yapıcı" olmadığını açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 9 Eylül'de yaptığı bir açıklamada, anlaşma metnine İran'ın cevabının "kendilerini gerilettiğini" söylemişti.
İran'ın yaptırımların kaldırılması ve ABD'nin tekrar anlaşmadan çekilmeyeceğine dair istediği güvencelerin anlaşma ihtimalini zayıflattığı belirtiliyor.