Avrupa Birliği Deniz Kuvvetleri Akdeniz, IRINI Operasyonu... Kısa adıyla EUNAVFOR MED IRINI...
Akdeniz'de Türk gemisine yapılan hukuk dışı aramayla gözlerin bir kez daha kendisine çevrildiği IRINI operasyonu, yola çıkarken duyurulan amaçları ve gelinen noktadaki keyfi uygulamalarıyla birçok soru işaretini beraberinde getiriyor.
Peki IRINI harekatı ne?
Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya silah ambargosunun uygulanması ve denetlenmesi için 31 Mart’ta başlatılan bir operasyon bu. Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (CSDP) çerçevesinde, Avrupa Birliğinin (AB) askeri operasyonu olarak yürütülüyor.
Operasyona adı verilen “IRINI”, Yunanca "barış" anlamına geliyor.
Harekat için hava, uydu ve deniz unsurlarından yararlanılıyor. Operasyonun açıklanan amaçları kapsamında, Libya açıklarında gemilerin denetlenmesi, yasa dışı petrol ticareti hakkında veri toplanması da var. Aynı zamanda Libya Sahil Güvenlik güçlerine eğitim verilmesi ve insan kaçakçılığı gibi suçları işleyen örgütlerle mücadeleye katkı sağlanması hedefleniyor.
Başında, Tuğamiral Fabio Agostini bulunuyor. Karargahı, İtalya'nın başkenti Roma'da. Yardımcı komutanlar Fransa donanması için Jean-Michel Martinet, Yunan donanması için de Theodoros Mikropoulos.
Operasyonun adı “barış” kelimesinden geliyor ama uygulamaları pek de öyle ilerlemiyor.
2292 No'lu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararında Libya’da meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan bu harekat, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor.
Libya'nın BM nezdinde meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac da operasyonu reddediyor.
Yani AB'nin, meşru Libya hükümeti, NATO ve bölge ülkesi Türkiye ile istişare etmeden başlattığı bir operasyon söz konusu.
Her fırsatta, açık denizlerdeki yasa dışı uygulamalarla ilgili endişesini de dile getiren Bazı Avrupa ülkeleri ise AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkaramıyor.
Almanya’nın, operasyonun ocak ayındaki Berlin Konferansı'nda katılımcı ülkelerin mutabık kaldığı ve BM'nin Libya'ya silah ambargosunun uygulanmasını hedeflediğini savunduğunu da belirtelim.
Gemi provokasyonu
Son olarak Akdeniz’de uluslararası sularda seyreden bir Türk gemisinde, operasyon kapsamında hukuk dışı arama yapıldı. Gerekçe şuydu:
"IRINI Operasyonu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2292 ve 2526 sayılı kararlarının uygulanması çerçevesinde, 'Roseline A' isimli Türk bayraklı genel kargo gemisine çıktı ve Libya'ya silah ambargosuna dair inceleme yaptı."
Harekatta görevli ve Yunan komutan tarafından sevk ve idare edilen bir Alman fırkateyninin, Türkiye'den Libya'ya gıda ve boya gibi maddeler taşıyan Türk bandıralı gemiyi Doğu Akdeniz'de durdurması, uluslararası hukuka aykırı şekilde saatlerce araması Türk hükümetinin sert tepkisine neden oldu. Dışişleri gelişmeyi protesto etti.
"Libya’ya taşımacılık yapan gemilere uygulanan bu çifte standartlı ve hukuk dışı muamele asla kabul edilemez. Silah ambargosunu ihlal etmediği görülen gemimizin ağır hava şartları altında saatlerce güzergahından alıkonulmasını, ayrıca denetleme sırasında personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasını esefle karşılıyoruz. Yetkisiz ve güç kullanılarak yapılan bu eylemi protesto ediyoruz."
IRINI Operasyonu Komuta Merkezi ise bayrak devleti Türkiye'den cevap almadan gemiye çıkıldığını açıkladı. İlgili BMGK kararlarına uygun olarak bayrak devletinin onayını almak için "iyi niyetle çaba sarf edildiği” öne sürüldü.
"Bayrak devletinden cevap alamayan Alman Hamburg Fırkateyni ekibi, Bingazi Limanı'nın yaklaşık 160 deniz mili kuzeyindeki uluslararası sularda gemiye çıktı. Gemi kaptanı ve mürettebatı, gemiye çıkarma sırasında iş birliğine açık bir tavır sergiledi. Bayrak devleti, geminin incelenmesine izin vermediğini bildirdiğinde IRINI Operasyonu, gemide hiçbir yasa dışı malzeme izine rastlanmayan arama faaliyetini durdurdu ve gemi yoluna devam etmek üzere bırakıldı."
Aramalar sonucunda gemide yiyecek, içecek, insani yardım malzemelerinin olduğu görüldü.
Milli Güvenlik Kurulunda (MGK) da bu uygulamaya karşı her alanda gerekli adımların atılacağı vurgulandı.
IRINI Komuta Merkezi açıklamasına göre, operasyon kapsamında 5. kez bir gemiye çıkılıyordu.
Libya’daki darbeci general Halife Hafter’e giden silah yardımlarıyla ilgili operasyon kapsamında bir uygulama olup olmadığına da bakalım. Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) Libya'nın Bingazi kentine jet yakıtı taşıyan bir gemi de durdurulup aranmıştı.
Ancak Birleşik Arap Emirlikleri'nin silah ambargosunu defalarca deldiğini göz önünde bulundurursak tablo netleşiyor. Üstelik bu durum BM raporlarına yansımış vaziyette. Darbeci Hafter milislerine silah ve mühimmat desteği hız kesmeden sürüyor.
İtalya ve Akdeniz üzerindeki askeri uçuşları izlemek için 2016'da kurulan ItaMilRadar internet sitesi, BAE ile Libya'nın doğusu arasındaki hava köprüsü ve uçuşlara dair güzergahı birçok kez paylaştı.
The airlift between UAE and eastern #Libya continues: today at least two flights.https://t.co/F438tdfZ7c
— ItaMilRadar (@ItaMilRadar) March 31, 2020
Amerika Birleşik Devletleri Afrika Komutanlığı (US AFRICOM) da Rusya'nın Libya'ya askeri savaş uçağı gönderdiğini duyurmuştu.
NEWS: Russia deploys military fighter aircraft to Libya
— US AFRICOM (@USAfricaCommand) May 26, 2020
-----
"For too long, Russia has denied the full extent of its involvement in the ongoing Libyan conflict. Well, there is no denying it now." - Gen. Townsend
Release: https://t.co/HpLdwUJxcr
Photos: https://t.co/raTal1LKPa pic.twitter.com/dVtsWKPYZ5
Yani tüm bunlardan, Türkiye’nin özellikle takip edildiği, uygulamaların meşru Libya hükümetini cezalandırmayı hedeflediği gibi bir sonuç ortaya çıkıyor.