Irkçı tehditler Suriyeli mültecinin siyasi hayatını sona erdirdi

Irkçılık Almanya Parlamentosu’nda gün yüzüne çıktı. Parlamentoya giren ilk mülteci olmak için çabalayan Şam doğumlu Suriyeli Tarık Alaows yoğun ırkçı saldırılara maruz kaldı.

Sonunda tehditlere dayanamayan Alaows, güvenlik kaygılarını gerekçe göstererek adaylığını geri çekti.

Yoğun ırkçı saldırılara dayanamadı

Suriye'de zorunlu askerlik yapmayarak 2015'te Almanya'ya gelen 31 yaşındaki Tarık Alaows, ocak ayında Kuzey Ren-Vestfalya'nın Oberhausen bölgesindeki Yeşiller Partisi tarafından Federal Meclis adayı olarak gösterildi.

O günden sonra Alaows ırkçı saldırıların açık hedefi oldu. Sonunda Yeşiller Partisi, Alaows'un kendisine ve yakınlarına yönelik tehditler nedeniyle adaylığını geri çektiğini belirten bir açıklama yaptı.

"Yaşadığım saldırılar, büyük değişime ihtiyaç duyulduğunu gösterdi”

Alaows yaptığı açıklamada “Yaşadığım ırkçı saldırılar, siyasette ve toplumda bu konuyla yüzleşmek ve mağdurlara yardım etmek için büyük değişime ihtiyaç duyulduğunu gösterdi” dedi.

Tarık Alaows “Benim adaylığımın yarattığı büyük kamu ilgisi, mültecilerin neler yapabileceğini gösteriyor. Ancak ne yazık ki, toplumumuzda birçok alanda ayrımcı olaylar yaşanıyor. Bununla aktif olarak ilgilenmek ve bir şeyleri değiştirmek hepimizin görevidir" şeklinde konuştu.

Yeşiller'den de çekildi

Alaows adaylığını sona erdirmenin yanı sıra, mahremiyetini korumak için Oberhausen kentindeki yerel Yeşiller Partisi şubesinden de çekildi.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Alaows’a desteğini ifade etti ve tehditlerin ve sözlü saldırıların ülke demokrasisi adına üzücü olduğunu söyledi.

Siyasi bir gazeteci ve bir kitapçının oğlu olan Alaows, Şam'da hukuk ve uluslararası ilişkiler okudu ve Esed rejimine karşı protestolara katıldı.

Almanya'daki sığınmacıların hakları için çalıştı

6 yıl önce Almanya'ya gelerek iltica başvurusunun yavaş işlenmesine tepki olarak 2016’da Bochum'daki belediye binasının önünde bir protesto kampı düzenleyen mülteciler arasında yer aldı.

Alaows, Almanya'daki sığınmacıların hakları için çalıştı ve Akdeniz'deki deniz kurtarma çabalarının suç olmaktan çıkarılması için kampanya yürüten aktivist grup Seebrücke'nin kurucuları arasında yer aldı.

Suriyeli mülteci, adaylıktan çekilmeseydi nisanda partisinin eyalet listesinde yer alacaktı ve bu da ulusal seçimlerde parlamentoya girme şansını artıracaktı.