İngiltere’nin AB'den ayrılma kararı almasının ardından "yeniden bağımsızlık" seslerinin yükseldiği İskoçya’da, düşük petrol fiyatları, düşük büyüme ve yüksek bütçe açığı nedeniyle zor günler yaşanıyor.
İskoçya’da yaklaşık 2 yıl önce yapılan bağımsızlık referandumunda seçmen Birleşik Krallık’ta kalmak yönünde oy kullanmıştı. İngiliz Hükümeti, o günlerde İskoçya’nın, bağımsızlığı halinde AB ve ortak pazar dışında kalacağını belirterek, İskoç seçmeni ikna etmeyi başarmıştı. Buna karşın Birleşik Krallık’ta 23 Haziran’da yapılan AB oylaması tüm kartların yeniden karılmasına neden oldu.
İskoçya'da bütçe açığı son bir yılda rekor seviyeye ulaştı
En büyük gelir kalemini Kuzey Denizi petrollerinin oluşturduğu İskoçya ekonomisi, son yıllardaki düşük petrol fiyatlarından son derece olumsuz etkilendi. Kamu harcamaları artarken, bütçe açığı son bir yılda rekor seviyeye ulaştı.
İskoçya Bölgesel Hükümeti Harcama ve Gelir Dairesinin (GERS) bu hafta açıkladığı verilere göre, İskoçya, 2015-2016 finansal yılını kapsayan dönemde toplam vergi gelirlerinden yaklaşık 14,8 milyar sterlin fazlasını harcamak zorunda kaldı.
53,7 milyar sterlinlik vergi gelirine karşın 68,6 milyar sterlin kamu harcaması
İskoç Hükümeti, 2015-2016 döneminde vergi gelirlerinden yaklaşık 53,7 milyar sterlin elde ederken, yaklaşık 68,6 milyar sterlin seviyesinde kamu harcaması yaptı.
İskoçya’daki kamu harcamaları, nüfusa oranla değerlendirildiğinde kişi başına 10 bin sterlin ile Birleşik Krallık ortalamasının yaklaşık 400 sterlin altında kalıyor.
Buna karşın son verilerle birlikte İskoçya’nın bütçe açığı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranla yüzde 9,5 seviyesine yükselmiş oldu. Birleşik Krallık'ın ortalama bütçe açığı ise halihazırda yaklaşık yüzde 4 seviyesinde bulunuyor.
2014-2015 döneminde 1,8 milyar sterlin seviyesinde olan İskoçya’nın Kuzey Denizi petrollerinden elde ettiği vergi geliri 2015-2016 döneminde 60 milyon sterline düştü. Bu durum, kamu harcamalarında bütçe açığının artmasına neden oldu.