Puslu 7.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
AA 20.04.2022 21:44

İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan `Mescid-i Aksa` yaşananlara dair mektup

İslam İşbirliği Teşkilatı, İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden ihlallerine dair birçok uluslararası aktöre mektup gönderdi.

İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan `Mescid-i Aksa` yaşananlara dair mektup
[Fotoğraf: AA Arşiv]

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT),İsrail polisi ve fanatik Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya 4 günden beri sürdürdüğü baskınlara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha'nın, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden ihlallerine ilişkin ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin'in dışişleri bakanlarının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisine mektup gönderdiği bilgisi paylaşıldı.

İİT'nin açıklamasında, "İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarının hızındaki bu tehlikeli artış, tüm İslam ulusunun dini haklarına ve duygularına bir saldırı ve ilgili uluslararası kararların ve sözleşmelerin açık bir ihlalidir." denildi.

Açıklamada, Mescid-i Aksa'ya baskın yapmanın, kapılarını kapatmanın ve içinde namaz kılan savunmasız kişilere yönelik "vahşi saldırıların", bölgede ve bölge dışında bir din savaşını ateşleyeceği ve şiddeti körükleyeceği kaydedildi.

Acilen harekete geçme çağırısı

Açıklamada sözlerine yer verilen İİT Genel Sekreteri Taha da tüm uluslararası tarafları, Müslümanların Mescid-i Aksa'da özgürce ibadet etme hakkının sağlanması ve işgal altındaki kutsal mekanların mevcut tarihi ve yasal statüsünün korunması için acilen harekete geçmeye çağırdı.

Taha, İsrail işgalini sona erdirecek ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin kurulmasını somutlaştıracak siyasi süreci canlandırmak için uluslararası çabaların yoğunlaştırılması çağrısını yineledi.

Mescid-i Aksa'ya baskınlarını dördüncü gününde de sürdüren İsrail polisi, sabah namazının ardından yine Harem-i Şerif'e girmişti.

Buradaki Filistinlileri zorla dışarı çıkaran İsrail güçleri, ardından fanatik Yahudi yerleşimcileri Mağaribe Kapısı'ndan Aksa'ya almıştı. İsrail polisi Yahudi yerleşimci gruplara Aksa'nın avlularında da eşlik etmişti.

Hamursuz Bayramı'nda fanatik Yahudilerin Aksa'ya baskınları arttı

Fanatik Yahudiler, 15 Nisan Cuma günü başlayan ve bir hafta sürecek Hamursuz Bayramı'nda İsrail polisi korumasında Aksa’ya yönelik baskınlarını artırırken, İsrail hükümetinin cuma gününden itibaren buna müsaade etmeyeceği vurgulandı.

İsrail basınındaki haberlere göre, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da İsrail polisi, Yahudi yerleşimcilerin ramazanın son günlerinde Mescid-i Aksa'ya girmesine izin vermeyecek. Cuma günü başlayacak uygulama Ramazan Bayramı'nın son gününe kadar sürecek.

İsrail yönetimi önceki yıllarda da ramazanın son günlerinde fanatik Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya baskınlarına izin vermiyor, itikafa giren Müslümanların ise mescitte kalmasına müsaade ediyordu.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.

Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini düşünülüyor.

Sıradaki Haber
Norveç'te 80 yaş ve üzerine 4'üncü dozu aşı uygulanacak
Yükleniyor lütfen bekleyiniz