Sanchez, bazı partilerin talebi üzerine Riyad'a silah satışı konusunda hükümetinin politikasına ilişkin parlamentoyu bilgilendirdi.
"Korkunç" olarak tanımladığı gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini kınayan Sanchez, olayın araştırılması ve sorumluların "kanunların ağırlığını hissetmesi" gerektiğini söylese de Suudi yönetimini doğrudan suçlamaktan kaçındı.
Ancak bunun, ülkenin çıkarı için hükümetinin sorumlu bir şekilde hareket etmesini önleyemeyeceğini söyleyen Sanchez, "Eğer bana nerede olmam gerektiğini soruyorsanız, İspanya'nın ve stratejik sektörlerin çıkarlarını savunan bir durumdayım." dedi.
Sanchez, insan haklarını ekonomik çıkarlarının önüne koymasını isteyenlere de Suudi Arabistan'ın siparişini verdiği 2 milyar dolarlık savaş gemisinin yapımında çalışanların endişelerini hatırlattı.
"İdeallar, reel politik ile her zaman uyuşmaz" savunması
Herkesten bu vizyonu paylaşmak için duruma daha yukarılardan bakmalarını isteyen Sanchez, sosyalist bir hükümet olarak ortaya çıkan bir çelişkiyi de ideallerin her zaman reel politik ile uyuşmayacağını söyleyerek açıklamaya çalıştı.
İspanya, Suudi Arabistan'a en çok silah satan ülkeler arasında yer alıyor. İnsan hakları örgütlerine göre, İspanya geçen yıl Suudi Arabistan'a 270 milyon avroluk silah satışı yaptı. Bu rakam, Yemen'de savaşın başladığı 2015'ten bu yana 900 milyon avroyu buldu.
Ülkede, Riyad'a silah satışının önlenmesi ilk olarak geçen yaz gündeme gelmişti. Yemen'de 9 Ağustos'ta bir otobüse düzenlenen ve 40'ı çocuk 51 kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı saldırı sonrası İspanya Savunma Bakanlığı, 400 lazer güdümlü bomba satışını öngören ve Ocak 2015'te imzalanan anlaşmayı askıya alma kararı vermiş ancak daha sonra geri adım atmıştı. Bunda, Riyad’ın daha önce siparişini verdiği yaklaşık 2 milyar avroluk savaş gemisi anlaşmasından çekileceği korkusu etkili olmuştu.
Kaşıkçı cinayetinin ardından Almanya, Suudi Arabistan'a silah satışını askıya alırken, diğer AB ülkelerine aynısını yapmaları çağrısında bulunmuştu.
Kaynak: AA