İspanya'da 28 Nisan'da yapılan genel seçimlerin sonucunda ortaya çıkan "siyasi belirsizliğin devamı" pazar günü yapılan Avrupa Parlamentosu (AP), yerel belediyeler ve özerk yönetim parlamentosu seçimlerinde de kendini gösterdi.
Ülkedeki siyasi haritaya bakıldığında büyük çoğunluk sosyalistlerin rengi "kırmızı" ile boyansa da yönetim aşamasında aşırı sağ destekli sağ blok, yerel belediyeler ve özerk yönetim parlamentolarında iktidara gelecek çoğunluğu elde etti.
AP seçimleri ile birlikte ülkedeki 17 özerk yönetimin 12'sinde yerel parlamento seçimleri yapıldı.
Sosyalist İşçi Partisi (PSOE), 12 özerk yönetim parlamentosunun 10'unda birinci siyasi parti olarak çıksa da başta Madrid olmak üzere birçok yerel parlamentoda çoğunluğu sağ bloka kaptırdı.
Aynı şekilde yerel belediyelerde de ülke genelinde en fazla oyu 6 milyon 656 bin 965 kişiyle PSOE almasına rağmen, belediye meclisinin salt çoğunluğunda, sağ blokun toplamının gerisinde kaldı.
Halk Partisinin Madrid üstünlüğü
İspanya'da sağ görüşlü siyasi partilerin lideri konumunda bulunan Halk Partisi (PP) ise, 28 Nisan'daki genel seçimlerde yaşadığı hezimeti yerel seçimlerde biraz olsun unutturdu. PP, başkent Madrid'de özerk yönetim parlamentosu ve belediye başkanlığını sağ blok sayesinde kazandı.
PP'nin yerel yönetimlerde iktidara gelmesi için liberal sağ görüşlüler ile aşırı sağ görüşlü Vox partisinin desteğini alması gerekiyor.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de seçim sonuçlarını değerlendiren konuşmasında, PP ve Vatandaşlar Partisine seslenerek, "Ülkenin istikrarı için aşırı sağ ile iş birliği yapmak sorumsuzluktur. Üstelik böyle bir ittifak, Avrupa'daki Halk Partisi ve Liberaller tarafından anlaşılmaz olacaktır" dedi.
Sanchez, "Aşırı sağın yardımıyla oluşan bir iktidarı destekleyemeyiz" ifadesini kullandı.
Kaynak: AA