Bennett, "kendi partisinden Milletvekili Idit Silman'ın koalisyon hükümetinden istifa etmesi, iktidar koalisyonunun muhalefet karşısındaki çoğunluğunu bir oy farkıyla geçen hafta kaybetmesi, Mecliste 60-60 sayısında eşitlenmesi ve gündemdeki diğer konulara" ilişkin birkaç ulusal kanala açıklama yaptı.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), Kanal 12 ve 13'e konuşan Bennett, sağ siyasetçilerden gelen eleştirilere kulak verdiğini belirterek, "Siyaset karmaşık bir iş, bu eleştirileri gidermek için çalışıyorum." dedi.
Lideri olduğu sağ parti Yamina içindeki milletvekillerinin bireysel taleplerine karşılık vermek için çalıştığını söyleyen Bennett, Silman'ın istifasının koalisyona bir darbe olduğunu ancak diğer milletvekillerinin saf değiştirmesini önlemek için hızlı davrandığını ve "hükümetin istikrar kazandığını" kaydetti.
Hükümetin tartışmalı yasaları Parlamentodan geçirmekte zorlanacağını ancak önemli yasaların Meclise takılmayacağını savunan Bennett, farklı ideolojilerdeki Likud, Dini Siyonizm ve Ortak Liste gibi partileri "hükümet aleyhine birlikte çalışmakla" suçladı.
"Başka milletvekilleri uçuruma atlamaz"
İsrail Başbakanı, koalisyon hükümetinden başka milletvekillerinin ayrılmayacağını, çünkü sonucun yeniden erken seçim "uçurumuna atlamak" olacağını vurguladı.
Koalisyon hükümetindeki çatlaktan sonra gözlerin çevrildiği Parlamentonun en büyük grubu muhalefetteki Likud Partisi'nin lideri Binyamin Netanyahu'nun yeni bir hükümet kurabileceği iddialarını değerlendiren Bennett, bunun "bir masal" olduğunu söyledi.
Likud istifa eden milletvekilini taciz etti
Naftali Bennett, koalisyondan istifa eden Milletvekili Silman'a kırgın olmadığını belirterek, Silman ve ailesine baskı kurmak için Netanyahu'nun Likud destekçilerini gönderdiğini dile getirdi.
Silman'ın çocuklarına okulda "hain, sahtekar" diye megafonla bağrıldığını kendisine anlattığını aktaran Bennett, "Netanyahu'nun adamlarının Silman'ın kocasının iş verenine onu işten çıkarmaları için baskı yaptığını" öne sürdü.
Bennett, hükümetin İsrail Meclisindeki Arap milletvekillerinin çoğunlukta olduğu Ortak Liste grubuyla ittifak yapmayı planlamadığını yineledi.
Ülkenin son 3 yılda 4 kez seçime gittiği dönemdeki lideri Netanyahu'nun yeniden iktidara gelmesinin mümkün olmadığını aktaran Bennett, kendisinin Başbakan olduktan sonra "yeterince sağ siyaset" izlemediği eleştirilerini "hala Netanyahu'dan çok daha sağda durduğu, Gazze'ye karşı daha kararlı bir politika, Necef Çölü'nde yeni Yahudi yerleşimleri ve Golan bölgesinde İsrail nüfusunun ikiye katlanması çalışmalarıyla" savundu.
Batı Şeria'daki durum
İsrail Başbakanı Bennett, son dönemde ülkede gerçekleşen silahlı saldırıların kaynağı neresi olursa olsun burada mücadele edeceklerini belirterek, işgal altındaki Batı Şeria'daki "Cenin ya da Yabad" kentlerinin ismini zikretti.
İsrail'deki eski yönetimleri işgal altındaki Batı Şeria'yı kuşatmış Ayrım Duvarı'nı ilgisiz bırakmakla suçlayan Bennett, tel çitle bölünmüş alanlara duvar inşa edilmesi için ayırdığı bütçeyi anlattı.
Bennett, "sessiz" Filistinlilerin İsrail'de çalışmasının yasal bir çerçevede devam edeceğini belirterek, ramazan ayında Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya gelebilmesine yönelik kolaylaştırıcı adımlara dair "havuç-sopa" benzetmesi yaptı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı "terörü teşvik ederek ikili oynamakla suçlayan" Bennett, ayrıca Abbas ile görüşmeyeceğini sözlerine ekled
İsrail ve Filistin'de artan şiddet ve siyasi kriz
İsrail'de sonuncusu 7 Nisan Perşembe akşamı Tel Aviv kentinde olmak üzere, 3 hafta içinde 3'ü silahlı 4 ayrı saldırıda 14 İsrailli hayatını kaybetmişti.
İki olayda da saldırganın Cenin bölgesinden gelmesi gözleri bu kente çevirmişti. İsrail ordusunun, Batı Şeria'daki faaliyetlerini artırmasının ardından bölgedeki şiddet olayları artmış, bu süreçte en az 20 Filistinli hayatını kaybetmişti.
Tel Aviv'de perşembe günü gerçekleşen saldırıdan bir gün önce Başbakan Naftali Bennett'in partisi Yamina'dan bir milletvekili koalisyon hükümetinden istifa etmişti.
İstifa eden Milletvekili Idit Silman, "Başbakan'ı yeterince sağ siyaset izlememek"le suçlamıştı.
Bu istifanın ardından koalisyon hükümeti iktidarı ve muhalefet Parlamentoda 60-60 şeklinde eşitlenmiş, hükümetin geleceğine ilişkin senaryolar tartışmaya açılmıştı.