İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'ni "ilhak" planında yaklaşan ABD seçimleri nedeniyle zamanla yarışıyor.
ABD'de kasım ayında düzenlenecek başkanlık seçimleri öncesinde ilhak planını yürürlüğe koymak için acele eden İsrail, ABD Başkanı Donald Trump dönemindeki desteği fırsata çevirmek istiyor.
Kudüs'ün tamamının "İsrail'in başkenti" olarak kabul edilmesi ve sözde Orta Doğu barış planı başta olmak üzere birçok konuda İsrail'in tarafını tutan Trump yönetiminin, seçimlerde başarı kazanmama ihtimali Tel Aviv yönetimini telaşlandırıyor.
İsrail'in Trump'ın sözde barış planı çerçevesinde ortaya çıkan ve Batı Şeria'nın yaklaşık yüzde 30'unun ilhakını amaçlayan planı uygulamak için seçimler öncesinde birkaç ayı kaldı.
İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen bu konuya dair geçen hafta İsrail Kamu Yayın Kuruluşu'na (KAN) yaptığı açıklamada, "Egemenliğimizi kurmak (ilhak planının uygulanması) için iki üç aylık bir fırsatımız var. Sanıyorum gelecek eylül ayının sonuna kadar bu iş tamamlanacak." dedi.
Seçimler sonrasında ABD'de neler olacağını kimsenin bilmediğini söyleyen Cohen, "Hiç kimse sonraki dönemde bu planı uygulayabileceğimizin garantisini veremez." ifadelerini kullandı.
Seçimlerde Trump'ın başkanlığının riske girme ihtimali tartışılıyor
ABD'de ise Trump yönetiminin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecindeki performansı ve polis şiddeti sonucu siyahi vatandaş George Floyd'un hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protestolar nedeniyle desteğini kaybettiği ifade ediliyor.
Seçimlerde başarı sağlayacağı tahmin edilen Demokrat Partinin adayı Joe Biden ise Yahudi Haber Ajansı'na (JTA) yaptığı açıklamada, "İsrail'e, iki devletli çözümü imkansız hale getirecek tek taraflı adımlarını engellemek için baskı yapılmalı." demişti.
İsrail'in Kanal 13 televizyonun haberine göre, İsrail'in Washington Büyükelçisi Ron Dermer, Biden'ın seçilmesi durumunda ilhak planının uygulanmasında sıkıntılarla karşılaşılacağı için acele edilmesi gerektiğini söyledi.
Dermer, "İlhak planı doğrultusunda şimdi harekete geçmeliyiz, zira Biden'ın kazanabileceği ABD seçimleri sonrasında neler olacağını bilemeyiz." ifadelerini kullandı.
İsrail yanlısı yönetim
Bu dönemin fırsat olarak görülmesinin nedeniyse, Trump'ın kendisinden önceki 44 ABD başkanının vermediği bir "hediye"yi İsrail'e vermesi.
Trump, Aralık 2017'de ABD'nin Kudüs'ü doğusu ve batısıyla "İsrail'in başkenti" kabul ettiğini ilan ederek, bir sonraki yılın mayıs ayında büyükelçiliği Kudüs'e taşıdı.
ABD, 2018 yılında Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye'de 5,3 milyondan fazla Filistinli mülteciye hizmet sağlayan UNRWA'ya yapılan yıllık 360 milyon dolarlık yardımı da askıya alarak kuruluşu ekonomik anlamda ciddi bir sıkıntıya soktu.
Trump, 2019 yılının mart ayında işgal altındaki Golan Tepeleri üzerinde "İsrail'in egemenliğini" kabul ederek yeni bir hediye verdi. Golan Tepelerinde kuracağı yerleşim birimini "Ramat Trump" yani "Trump Tepeleri" şeklinde adlandıran İsrail ise Trump'ın hediyesine karşılık vermiş oldu.
Son olarak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da basın toplantısı düzenleyen Trump, sözde Orta Doğu barış planını açıkladı.
Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin "İsrail'in toprağı" olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin'e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi Trump yönetimi tarafından barış planı şeklinde sunuldu.
ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan ortak komisyonun, söz konusu bölgelerin "ilhakı" için Batı Şeria'da haritalandırma süreci başlatıldı.
İsrail'de uzun bir sürenin ardından kurulan koalisyon hükümetinin anlaşmasına göre, İsrail Başbakanı 1 Temmuz'dan itibaren Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'nin "ilhakını" kabine veya meclisin onayına sunabilecek.