İsrail işgali altında bulunan ve 340 bin Filistinlinin yaşadığı Doğu Kudüs'te, Filistin Sağlık Bakanlığının COVID-19 vakaları ile ilgili herhangi bir veri havuzu oluşturma imkanı bulunmuyor. Mevcut durumda yalnız İsrail Sağlık Bakanlığı şehirde bu veri havuzunu oluşturabiliyor.
Ancak İsrail Sağlık Bakanlığının ülkedeki COVID-19 vakalarını mahallesine varıncaya kadar güncel olarak yayınladığı haritaya göre Doğu Kudüs'te vaka görünmüyor.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Filistin yönetimine bağlı Kudüs İşleri Bakanı Fadi el-Hedmi, İsrail Sağlık Bakanlığının Doğu Kudüs'teki vaka sayılarını net olarak açıklamamasının ardında siyasi nedenler olduğunu söyledi.
İsrail Sağlık Bakanlığının verileri gizlemesinin salgının önlenmesine herhangi bir katkısının olmadığını belirten Hedmi, İsrail'in bu tutumuyla Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler ile sağlık ekiplerinin vaka bi lgisi ve sayısına ulaşmasını engellemeyi hedeflediğini ifade etti.
Hedmi, Doğu Kudüs'teki vaka sayıları ile ilgili veriyi doğrudan Filistinlilerden ve şehirde çalışan doktorlardan topladıklarını, bu verinin ise yüzde yüz doğru olmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Doğu Kudüs hariç dünyanın her yerindeki vaka sayısı bilgilerine ulaşılabildiğine işaret eden Hedmi, "İsrail'in Doğu Kudüs'teki vasfı işgalci güçtür. İsrail'in elindeki verileri açıklamaması hukuk dışıdır, bu tutum uluslararası hukukun apaçık ihlalidir." dedi.
Filistinliler kendi imkanları ile vaka sayılarını duyuruyor
Doğu Kudüs'ün Silvan Mahallesi'nde yaşayan bir Filistinli cumartesi günü kendisine COVID-19 teşhisi konulduğunu açıklayarak, son dönemde kendisiyle temas eden kişilere COVID-19 testi yaptırmaları çağrısında bulundu.
Doğu Kudüs'ün Ras el-Amud Mahallesi'ndeki bir camiden cuma günü yapılan anonsta da Filistinli bir erkeğe ve eşine COVID-19 bulaştığı duyurusu yapıldı.
Kudüs’te faaliyet gösteren Silvan Vadisi Enformasyon Merkezi ise Doğu Kudüs'ün Silvan ve Ras el-Amud mahallelerinde COVID-19 vaka sayısının 19'a yükseldiğini açıklamıştı.
Doğu Kudüs'ün mahalleler inde onlarca vakanın olabileceği tahmin ediliyor.
COVID-19'la etkili mücadele için enfekte olanların belirlenmesi ve temaslı olanların da testlerinin yapılıp karantinaya alınması gerektiğini vurgulayan Hedmi, "İsrail, verileri gizleyerek olayı politize ediyor. Tüm dünyanın salgınla mücadelede ciddi çaba sarf ettiği şu dönemde İsrail'in bu tutumunun faturasını Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler ödüyor." diye konuştu.
Filistin Hükümet Sözcüsü İbrahim Mulhim de pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Doğu Kudüs'teki vakaları gizlediğini, Filistin hükümetinin farklı yöntemlerle şehirdeki vaka sayılarını tespit ederek Kudüs'te yaşayan Filistinlilere yardım edeceğini açıklamıştı.
Kudüs'teki vakaların yüzde 75'i Ultra-Ortodoks Yahudilerin yaşadığı mahallelerde
İsrail Sağlık Bakanlığından pazartesi günü yapılan açıklamada, doğu ve batı ayrımı yapılmadan Kudüs'teki vaka saysı 2 bin 93 olarak açıklanmış, bu rakamla ülkedeki vaka sayısının en yüksek seyrettiği şehrin Kudüs olduğu belirtilmişti.
Ayrıca bakanlık Doğu Kudüs'teki vaka sayılarına ilişkin herhangi bir veri paylaşmazken Ultra-Ortodoks Yahudilerin yaşadığı mahallelerdeki vakaların Kudüs'teki v akaların yüzde 75'ini oluşturduğunu duyurmuştu.
Bu bağlamda İsrail hükümeti, Batı Kudüs'te Ultra-Ortodoks Yahudilerin yoğunlukta yaşadığı 4 mahallede COVID-19'la mücadele kapsamında önemli kısıtlamalar getirildiğini açıklamıştı.
İsrail Meclisi'ndeki Arap milletvekillerinin itirazları ile İsrail Sağlık Bakanlığı Doğu Kudüs'te COVID-19 testi yapılabilen 4 merkez açmıştı.
İsrail güçleri 3 Nisan'da Filistin yönetimine bağlı Kudüs İşleri Bakanı Hedmi'nin Silvan Mahallesi'ndeki evine düzenlediği baskında, evin dış ve iç kapılarını kırmış, içinde köpeklerle arama yapmış, evdeki 10 bin İsrail şekeline (yaklaşık 2 bin 750 dolar) el koyarak Hedmi'yi gözaltına almıştı.
İsrail güçleri aynı gün serbest bıraktığı Hedmi'ye gözaltı esnasında kullanılmış maske taktırmıştı.