İsrail’in 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırıları nedeniyle Gazze’de 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 39 bin 699 kişi hayatını kaybetti.
İsrail'in Gazze’yi harabeye çeviren saldırıları yüzünden halk zorunlu göçe maruz kalıyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre, yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze’de her 10 kişiden 9’u zorla yerinden edildi. Ölümle zorunlu göç arasında tercihe zorlanan Gazzeliler, defalarca yerinden oldu.
Gidecek hiçbir yerleri kalmadı...
— TRT HABER (@trthaber) August 8, 2024
????Han Yunus pic.twitter.com/GqgCdZYgzK
Zorunlu göç, Gazze’deki Filistinlilerin bitmeyen çilesi haline dönüştü. İsrail’in sık sık “güvenli olduğunu” iddia ettiği alanları “çatışma bölgesi” ilan etmesi nedeniyle 2,3 milyon Filistinli, oradan oraya savruluyor.
BM, Gazzelilerin birçoğunun 7 Ekim'den bu yana ayda bir göçe zorlandığına işaret ediyor. İsrail ordusu, "güvenli olduğunu" öne sürdüğü bölgelere de çeşitli iddialarla saldırılar düzenliyor.
İsrail ordusu, 7 Ekim’den itibaren ilk olarak saldırılarını Gazze nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı kuzey bölgesinde yoğunlaştırdı.
Yoğun hava saldırılarının yanı sıra denizden ve karadan bölgeye bomba yağdıran İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyindeki 1,4 milyon Filistinliden güneyin "güvenli olduğunu" öne sürerek evlerini terk etmelerini istedi.
Saldırılara rağmen bölgeden ayrılmak istemeyen Filistinliler, hastanelere ve okullara sığındı.
Ancak 27 Ekim’de Gazze'nin kuzeyine kara saldırısı başlatan İsrail ordusunun bölgedeki hastaneleri, okulları dahi hedef alması nedeniyle binlerce Filistinli göç etmek zorunda kaldı.
Kuzeyden göç etmek zorunda kalan Filistinlilerin büyük çoğunluğu, Gazze’nin ikinci en büyük kenti Han Yunus’a sığındı ancak zorunlu göç burada da Filistinlilerin peşini bırakmadı.
İsrail ordusu, 1 Aralık’ta kuzeyden göçen Filistinlilerin de sığındığı Han Yunus’a kara saldırısı başlattı.
Kuzeyde olduğu gibi Han Yunus’u da çatışma bölgesi ilan eden İsrail ordusu, buradaki Filistinlilerden bölgeden ayrılmalarını istedi.
Bunun ardından Filistinliler, yanlarına alabildikleri birkaç eşya ile yeniden yollara düştü.
Kuzeyde ve Han Yunus’ta yoğunlaşan saldırılar sebebiyle yerinden edilen Filistinliler, Mısır sınırında yapılaşmanın az olduğu Refah’a göç etti.
Refah’ta yeteri kadar yapı olmadığı için on binlerce Filistinli, derme çatma çadırlarda hayat mücadelesi verdi.
İsrail’in saldırılarından önce yaklaşık 280 bin nüfusa sahip Refah’ın nüfusu, yerinden edilen Filistinlilerin bölgeye sığınmasıyla 4 kattan fazla artarak 1,4 milyonu aştı.
ABD Başkanı Joe Biden, yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah’ın “kırmızı çizgi” olduğunu iddia ederek buraya İsrail’in kara saldırısı başlatmasına karşı olduğunu defalarca dile getirdi.
Ancak İsrail, 6 Mayıs’ta Biden’ın “kırmızı çizgi” olduğunu öne sürdüğü Refah’a kara saldırısı başlattı. Refah'ın yerle bir edilmesine rağmen ABD yönetimi, İsrail'in Refah'ta "Biden'ın kırmızı çizgisini aşmadığını" savunarak saldırılara göz yumdu.
Bu saldırılar nedeniyle yerinden edilen yaklaşık 1,4 milyon Filistinli, çaresiz şekilde Refah’tan da göçmek zorunda kaldı.
Gazze’nin büyük bölümünü “çatışma alanı” ilan eden İsrail ordusu, Filistinlileri “güvenli olduğunu” öne sürdüğü El-Mevasi bölgesine göçe zorluyor.
Milyonlarca insanı nefes aldırmadan küçük bir toprak parçası içinde sürmeye devam eden İsrail, nüfusun 12 kilometrekareye toplanması için tehditlerini yineledi.
Deyr Belah, Han Yunus ve Refah bölgeleri arasında yer alan Akdeniz kıyısındaki El-Mevasi, altyapının bulunmadığı, yapılaşmanın oldukça az olduğu bir bölge.
İsrail'in saldırılarından kaçan Filistinliler, çaresizlik içinde buradaki derme çatma çadırlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
Filistin Kızılayı, Refah’a başlatılan kara saldırısından sonra bölgeye gelen göç nedeniyle El-Mevasi’de tek çadırlık bir yerin bile kalmadığını belirtiyor.
BM’ye göre, şu anda Gazze Şeridi'nin sadece yüzde 14'lük kısmı, İsrail'in boşaltılmasını istediği bölgelerin dışında kalıyor.
Bu da yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze'de halkın büyük çoğunluğunun daracık bir alana sıkıştırılması anlamına geliyor.
Artan sıcaklık ve su sıkıntısı başta olmak üzere zorlu şartlar yüzünden birçok Filistinli, El-Mevasi’ye gitmek yerine evlerinin enkazında yaşamaya başladı.
İsrail ordusu, son haftalarda “güvenli bölge” olduğunu iddia ettiği El-Mevasi’nin bazı yerlerinin boşaltılmasını istiyor.
El-Mevasi’ye sığınan Gazzeliler, Akdeniz kıyısındaki daracık bir alana sıkışmış durumda.
İsrail, El-Mevasi ile Akdeniz arasında sıkışan Filistinlilerin yerle bir olmuş da olsa geldikleri bölgelere dönmelerine izin vermiyor.
Gidecek yerleri kalmayan Filistinliler, sığındıkları El-Mevasi’de yaşam savaşı veriyor.
İsrail ordusunun, ilerleyen dönemlerde El-Mevasi’ye de kara saldırısı başlatmasından endişe ediliyor.