İsrail polisi, sabah saatlerinden itibaren Vadi el-Cevz Mahallesi'nde konuşlandı. Daha sonra İsrail'e bağlı Kudüs Belediyesine ait iş makineleri "Cabir" ailesinin 3 dairesinin bulunduğu evi "ruhsatsız inşa edildiği" bahanesiyle yerle bir etti.
Söz konusu evde kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu 14 ferdin yaşadığı aktarıldı.
Evin sahibi Nadir Tevfik Cabir, yaptığı açıklamada, evin 1998'den itibaren yıkım tehdidiyle karşı karşıya olduğunu, belediyeye defalarca yapı ruhsatı almak için başvurduğunu ancak sonuç alamadığını söyledi.
İsrail makamlarına yıllarca, yüz binlerce dolara varan ceza ödediğini aktaran Cabir, İsrail Doğu Kudüs'ü işgal etmeden önce de ailesinin burada yaşadığını vurguladı.
İsrail, 1967'den bugüne uluslararası hukuka göre Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor. İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Filistinlilere getirdiği yapılaşma kısıtlamaları nedeniyle 20 bin evin ruhsatsız olduğu bahanesiyle yıkım tehdidi altında olduğu ifade ediliyor.
İnsan hakları örgütleri ve BM kuruluşları, İsrail'in Doğu Kudüs'te Filistinlilerin evlerinden zorla tahliye edilmeleri veya yapılarının yıkılmasının uluslararası hukuka aykırı olduğu uyarısını yapıyor.
Özellikle İsrail-Filistin çatışmasının arttığı dönemlerde İsrail'in, Filistinlilere ait yapıların yıkımına hız vermesi, hak örgütleri tarafından "Filistinlileri toplu cezalandırma yöntemi" olarak değerlendiriliyor.