Filistinli aktivistler ve görgü tanıklarından alınan bilgilere göre, İsrail askerleri El Halil şehrinin güneyindeki Mesafir Yatta bölgesinde 3 evi ve bir okulu yıkarken, tarım arazileri ve üzerindeki yapılara da zarar verdi.
İsrail güçlerinin Tulkerim kenti yakınlarında 2 evin yanı sıra tarım amaçlı kullanılan prefabrik evleri ve 6 dönümlük serayı da yerle bir ettiği belirtildi.
Filistin Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanlığı ise Batı Şeria'da 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 57 okulun tahrip edildiğini açıkladı.
Mesafir Yatta Yerel Meclisi Başkanı Nidal Yunus da AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölge sakinlerinin yıkılan yapıların ruhsatı için gerekli belgeleri birkaç sene önce İsrail yetkililerine sunduğunu söyledi.
Yunus, "Yapılan şey, yerleşim projeleri lehine bölge sakinlerini uzaklaştırma girişimidir." ifadelerini kullanarak İsrail'in yıkımlarına tepki gösterdi.
Filistinliler, İsrail yetkililerinin C Bölgesi'nde izin alınmadan inşaat yapılmasını ve arazinin düzeltilmesini yasakladığını, izin alınmasının neredeyse imkansız olduğunu belirtiyor.
Filistin ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 276 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.
İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerinde 3 "katliam" gerçekleştirdiği, söz konusu saldırılarda 40 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 75 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 38 bin 193'e, yaralananların sayısının da 87 bin 903'e yükseldiği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında cesetlerin bulunduğu ancak İsrail'in engellemeleri nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.
İngiltere'de yayımlanan The Lancet dergisinde, Rasha Khatib, Martin McKee ve Salim Yusuf imzasıyla "Gazze'de ölü sayımı: Zor ancak gerekli" başlığıyla makale yayımlandı.
Gazze'de 19 Haziran itibarıyla hayatını kaybedenlerin sayısının 37 bin 396 olduğu belirtilen makalede, bölgedeki yıkım nedeniyle Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığının veri toplamasının zor olduğu vurgulandı.
Bakanlığın, ölü sayısı ile kimliği belirlenen ölü sayılarını ayrı açıkladığına işaret edilen makalede, Gazze'de hayatını kaybedenlerin yaklaşık yüzde 30'unun kimliğinin belirlenemediğinin altı çizildi.
Makalede, Orta Doğu'daki hava saldırılarını izleyen ve arşivleyen sivil toplum kuruluşu Airwars'ın, hava saldırılarının bazı kimliği belirlenebilir kurbanların isimlerinin bakanlık listelerinde yer almadığını ortaya çıkardığı da ifade edildi.
Gazze'deki binaların yüzde 35'inin yıkıldığına yönelik verilere de değinilen açıklamada, hala enkaz altında olan cenaze sayısının 10 binden fazla olduğu vurgulandı.
Savaşların, sadece şiddet olaylarına değil sağlık sorunlarına da neden olduğuna dikkat çekilen makalede, savaşlar sona erse dahi ardından gelen yıllarda etkilerinin görüldüğü belirtildi.
Gazze'de saldırıların neden olduğu dolaylı ölüm oranı 3 ila 15 kat daha yüksek
Sağlık kurumlarının yok olması, su, gıda ve barınak yetersizliği, güvenli yaşam alanlarının bulunmaması gibi nedenlerle dolaylı ölüm sayılarının yüksek olacağı kaydedilen makalede, dolaylı ölümlerin, doğrudan ölümlere göre 3 ila 15 kat daha yüksek olduğu aktarıldı.