Milli Güvenlik Araştırmaları Merkezi'nden (INSS) Yahel Arnon ve Yoel Guzansky’nin hazırladığı çalışmada, "Arap ülkelerinin son yıllarda yaşanan gelişmeler de dikkate alındığında istikrarlı bir yapıya sahip olmadıkları, Körfez ülkeleri ve Mısır’ın edineceği nitelikli geleneksel silahların, bölgede yaşanacak ani değişimlerle İsrail’in istemediği güçlerin eline geçebileceği" korkusu vurgulandı.
Çalışmada, Körfez ülkelerinin Arap – İsrail çatışmasında İsrail’e karşı şu ana kadar herhangi bir çatışmaya katılmadıkları hatırlatılarak, bu ülkelerin edinecekleri silahları İsrail’e karşı kullanması senaryosunun uzak olmadığı açıklandı.
Silah anlaşmalarını bozun çağrısı
Yazarlar, İsrail yönetimini ABD nezdinde girişimlerde bulunarak Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki silah sistemleri anlaşmalarının iptali için çalışmaya çağırdı.
Öte yandan çalışmada, ABD’nin bölge ülkelerine silah satarken İsrail’in askeri üstünlüğünü zedelememeye dikkat etmesi gerektiği, zira İsrail’in ABD’nin bölgedeki güvenilir dostu olduğu belirtildi.
Bölge ülkelerinin her ne kadar İran’a karşı kullanmak için bu silahları edinmeye çalıştıkları biliniyorsa da İsrail’in bu silah sistemlerinin satışına engel olması gerektiğine işaret edildi.
"Mısır'ın silahlanması endişe verici"
Mısır ve Körfez ülkelerinin azalan petrol gelirlerine ve Mısır’da ekonominin kötüye gitmesine rağmen, ülkelerin silahlanmalarına engel oluşturmadığı, aksine savunma bütçelerinin giderek artmasının, İsrail için endişe sebebi olduğu belirtildi.
Çalışma, Mısır’ın,Fransa'dan iki uçak gemisi, Almanya'dan 4 denizaltı ve Rusya'dan Mig-29 savaş uçağı alarak askeri kabiliyetini yükselttiği ve bununda İsrail için endişe verici olduğu üzerinde duruyor.
Suudi Arabistan ABD ile geçen yıl yaptığı anlaşma ile 280 milyar dolarlık silah anlaşması yapmıştı. Ayrıca, İran’ın nükleer enerji çalışmalarını kendisine tehdit olarak gören Suudi Arabistan, kendisinin de nükleer tesis kurmak için çalışmalara başladığını duyurmuştu. Bazı haber siteleri, Suudi Arabistan’ın nükleer silaha sahip ülkelerden nükleer silah almak için pazarlık yaptığını da duyurmuştu.
Mısır da ise ordu ülke ekonomisinin çoğunu kontrolü altında tutarken, ülkede özel sektör yatırımları istenilen seviyelere ulaşamıyor. 2013 yılında yapılan askeri darbe ise yönetime gelen Sisi, Sina yarımadasında Ensar Beyt el-Makdis örgütüne karşı başlattığı askeri operasyonlar, Gazze sınırında yer alan tünellerin yıkılması operasyonları ile askeri gücü diri tutmaya çalışıyor.
Mısır, son yıllarda Akdeniz’de keşfettiği yeni petrol yatakları sebebi ile donanmaya yatırımlarını artırırken, Türkiye’nin Akdeniz’deki faaliyetlerini kısıtlamak için İsrail, Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan'la birlikte askeri tatbikatlar düzenliyor.
Bölgesel ve küresel gelişmeler Mısır ile İsrail arasında, ticari ve askeri iş birliği alanlarını artırırken, 2011 yılında aniden meydana gelen ve İsrail’in bölgedeki çıkarlarında köklü değişikliklere neden olan Tahrir Devrimi'nin tekrarlanması korkusu, İsrail’i Mısır ve bölge ülkeleri konusunda daha dikkatli olmaya itiyor.
Kaynak: TRT Haber, INSS,The New Arab
1.6ºC
Ankara
