İsrail Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre Gantz, Washington temasları kapsamında ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile bir araya geldi.
Görüşmede taraflar, İran ile nükleer anlaşmanın yanı sıra İsrail, ABD ve bölge ülkeleri arasındaki savunma iş birliğini güçlendirmenin gerekliliği konusunu ele aldı.
Sullivan'a "İsrail'in nükleer anlaşmaya karşı olduğunu" söyleyen Gantz, İran'ın nükleer silah elde etmesini önleme amacı noktasında "kritik birkaç unsuru" vurguladı.
Gantz, ABD'den "Tahran'la bir nükleer anlaşma sağlansa bile" İran'a karşı "savunma ve saldırı" seçeneklerini korumasını istedi.
İsrail Başbakanlık Basın Ofisinin söz konusu açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:
"Bakan Gantz ayrıca İran'ın nükleer programı ve bölgesel saldırganlığı karşısında, (nükleer) anlaşma kapsamındaki tartışmalardan bağımsız olarak, hem savunma hem de saldırı amaçlı operasyonel yeteneklerin korunmasının ve geliştirilmesinin önemini vurguladı."
İran ile nükleer anlaşma ve müzakere süreci
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015'te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı. Washington, eski Başkan Donald Trump döneminde, 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran da anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmuş ve yeniden yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme dahil bir dizi adım atmıştı.
Anlaşmanın yeniden uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşü için Nisan 2021'den beri Avrupa Birliğinin (AB) koordinatörlüğünde Viyana'da yapılan müzakereler 8 Ağustos'ta sona ererken müzakerelerin koordinatörlüğünü üstlenen AB'nin sunduğu taslak anlaşma metni sonrasında taraflar nihai anlaşmaya varma konusunda önceki aylara nazaran çok daha olumlu işaretler vermişti.
İran Dışişleri Bakanlığı, AB tarafından sunulan ve nükleer müzakerelerde nihai yol haritası olarak kabul edilen anlaşma taslağına ilişkin görüşlerini 15 Ağustos'ta AB'ye iletmiş ve taslak metne verdikleri yanıta karşılık ABD'nin cevabını beklediklerini açıklamıştı.
İran'ın yanıtını "makul" olarak niteleyen AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Borrell, 23 Ağustos'ta konuyla ilgili açıklamasında, ABD'den olumlu yanıt gelmesi halinde bu hafta sonu İran ile nükleer anlaşmaya varılabileceğini söylemişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 24 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, İran ile nükleer anlaşmaya ilişkin taslak metne yönelik AB aracılığı ile İran'ın görüşlerine karşılık verdiklerini duyurmuştu. Ancak bakanlık, ABD'nin yanıtının içeriği konusunda herhangi bir detay paylaşmamıştı.
İsrail, İran ile nükleer anlaşmaya karşı
İsrail ise İran'ın nükleer programına ilişkin müzakere edilen anlaşmanın Tahran'a her yıl 100 milyar dolar sağlayacak "kötü" bir anlaşma olduğunu belirterek karşı çıkıyor.
İsrail Başbakanı Yair Lapid, 24 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, Tahran'ın elde edeceği finansmanı Devrim Muhafızlarını güçlendirmek, İran halkını baskılamak, Orta Doğu'daki ABD üslerine saldırmak ve Hizbullah, Hamas ile İslami Cihad'a destek vermek için kullanacağını savunarak, "İran'ın nükleer bir devlet olmasını engellemek için harekete geçeceklerini" ifade etmişti.