İsrail'in 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde yaşayan 2,3 milyon Filistinliden yaklaşık 2 milyonu yerinden edilirken, özellikle Gazze kenti ile kuzey bölgesinde yaşayanlar ciddi gıda, su, ilaç ve yakıt kıtlığı nedeniyle çocukların hayatına mâl olan bir açlığın pençesinde.
UAD, 26 Ocak’ta açıkladığı ihtiyati tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.
Ancak Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile orta kesimlerdeki Deyr Belah'ta insani yardım almayı bekleyen 127'den fazla Filistinliyi öldürdü ve 760'ı aşkın fazla Filistinliyi yaraladı.
AA muhabiri, 29 Şubat ile 3 Mart arasında, İsrail ordusunun gıda yardımı bekleyen Filistinlileri hedef aldığı saldırıları derledi.
29 Şubat sabahı
İsrail ordusu, 29 Şubat'ta sabah saatlerinde Gazze kentinin güneyinde, Gazze Şeridi'ni kuzeyden güneye bağlayan Reşid Caddesi üzerindeki Nablusi Kavşağı'nda insani yardım bekleyen Filistinlileri bombalayarak ve ateş açarak hedef aldı.
İsrail'in, özellikle un gibi insani yardımları bekleyen Filistinlileri hedef aldığı saldırısında 118 kişi öldürüldü, 760 kişi yaralandı.
Gazze'deki Filistin hükümeti, İsrail'in insani yardım bekleyenlere yönelik saldırısının "kasıtlı ve planlı" olduğunu vurgulayarak, "İşgal ordusu bu kişilerin, bölgeye insani yardım almak için geldiklerini biliyordu ancak onları soğukkanlılıkla öldürdü." ifadelerini kullandı.
İsrail güvenlik kaynakları, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, yardım tırlarının etrafını saran Filistinlilerin tırların geçişini sağlayan İsrail askerlerine "tehdit oluşturacak biçimde yaklaştığını" savunurken, İsrail askerlerinin duruma ateş açarak karşılık verdiğini itiraf etti.
Kaynaklar, olayın soruşturulduğunu aktarırken İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada ise "Gazze sakinlerinin tırların etrafını sardığı ve yardımları yağmalamaya başladığı, bazı Filistinlilerin itiş-kakış ve izdihamda yaralandığı" iddia edildi.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise Gazze Şeridi'nde insani yardım almak için bekleyen Filistinlilere ateş açarak 118 kişiyi öldüren ve yüzlerce kişiyi yaralayan İsrail askerlerine desteğini açıkladı ve onları "kahramanlar" olarak nitelendirdi.
"Un katliamı" olarak kayıtlara geçen olay, BM Güvenlik Konseyi'nin bağımsız bir soruşturma açması ve harekete geçmesi yönündeki taleplerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası düzeyde sert tepkilere neden oldu.
3 Mart sabahı
İsrail ordusunun, aylardır yıkıcı saldırılar düzenlediği, zorla aç ve susuz bıraktığı abluka altındaki Gazze Şeridi'nin orta kesiminde insani yardım aracını hedef alması sonucu 9 kişi öldürüldü, onlarca kişi de yaralandı.
Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el- Belah kentinde insani yardım malzemesi taşıyan araç İsrail tarafından hedef alındı.
Saldırıda ilk belirlemelere göre 9 kişi öldürüldü, çok sayıda kişi yaralandı.
Hamas, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, sonuncusu Deyr el-Belah kentindeki yardım kamyonu olmak üzere yardım konvoylarını hedef almasının, "soykırım ve etnik temizlikte ısrarcı tavrının bir göstergesi olduğunu" vurgulayarak saldırılara sert tepki gösterdi.
"Gazze'deki insani krizi derinleştirme, planlı olarak aç bırakma ve insanların yardım almasını engellemenin", İsrail'in Gazze'ye yönelik savaş yönteminin temellerinden olduğu belirtilen açıklamada, Gazze halkını yardımdan mahrum bırakmanın, tüm insani yasa ve kurallar ile soykırım savaşının sona ermesini talep eden UAD kararlarına aykırı olduğu kaydedildi.
3 Mart akşamı
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin, Gazze kentinin güneyindeki El-Kuveyti Kavşağı'nda "korkunç bir katliam" işlediğini ve bu katliamda çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını belirtti.
Kudra, İsrail güçlerinin, Gazze'nin kuzeyinde yüz binlerce aç insana karşı sistematik bir şekilde soykırım savaşı yürüttüğünü vurguladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 230'u çocuk, 8 bin 860'ı kadın olmak üzere 30 bin 410 Filistinli öldürüldü, 71 bin 700 Filistinli yaralandı.
Enkaz altında hâlen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.