İsrail basınındaki haberlere göre, İsrail'in 1981'de Irak'taki nükleer reaktörleri havadan bombaladığı Opera Operasyonu'na katılan ülkedeki tanınmış figürlerden Bar, sosyal medya paylaşımında Netanyahu'nun öldürülmesinin Yahudi yasalarına göre uygun olduğunu söyledi.
Yahudiliğe göre birinin başkalarını öldürmesi veya zarar vereceği durumda öldürülmesinin izin verildiği "din rodef" kavramına gönderme yapan Bar, "Eğer ki bir başbakan diktatörlük güçleri alırsa, bu başbakan, bakanları ve takipçileri ölür. Benim 'din rodefim' eğer yabancı veya İsrailli birisi ülkemi ele geçirir ve demokratik olmayan yollarla yönetirse onun katli vaciptir." ifadelerine yer verdi.
Geçen yıllardaki Netanyahu karşıtı protestoların da liderlerinden Bar'ın paylaşımına Netanyahu'nun partisi ve muhalefetten tepkiler geldi.
İsrail polisi, gerek geleneksel gerekse sosyal medyada "tahrik edici, kamu figürlerine şiddeti teşvik edici açıklamalar yapan herkesin soruşturulacağını" duyurdu. Polis, Bar'ın paylaşımı hakkında soruşturma açtı.
Bar'ın daha sonra yaptığı paylaşımıyla ilgili özür dileyerek söz konusu "ifadeleri başka birinden aldığını ve bu nedenle paylaşımını sildiğini" açıkladığı duyuruldu.
Netanyahu hükümetinin "yargı reformu"
İsrail'de beş haftadır yüzbinlerce kişi başta Tel Aviv olmak üzere farklı kentlerde Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi ve sağ politikalarına karşı kitlesel protesto gösterileri düzenliyor.
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir yasa planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı merci olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırı olduğu gerekçesiyle Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisinin elinden alınacağını belirtmişti.
İsrail Yüksek Mahkemesinin 18 Ocak'ta Netanyahu hükümetinde birden fazla bakanlık görevi üstlenen Şas Lideri Arya Deri'nin "vergi suçlarından hüküm giydiği için" kabinede yer alamayacağına hükmetmesiyle, iktidar-yargı krizi derinleşmişti. Netanyahu, geçen hafta mahkeme kararı üzerine Deri'yi görevden almıştı.
İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine karşı itirazlarını yazılı olarak iletmiş, kaygılarının "güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve bireysel hakların korunmasının" bozulması üzerinde toplandığını paylaşmıştı.