Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı ülkede gözler Yüksek Mahkemenin atacağı adıma çevrilirken, tartışmalı düzenlemeye karşı her hafta cumartesi akşamı kitlesel gösteriler düzenleyen İsrailliler yine meydanlardaydı.
Protestoların 36. haftasında, başta Tel Aviv, Batı Kudüs, Hayfa ve Herzliya gibi kentler olmak üzere ülke genelinde onlarca farklı noktadaki gösterilere on binlerce İsrailli katıldı.
İsrail bayrakları taşıyan protestocular davullar, düdükler ve havalı kornalarla ritim tutarak "demokrasi" sloganları attı.
Tel Aviv'deki Kaplan Caddesi'nde her hafta bir ana sloganın yer aldığı dev pankart açan göstericiler, bu hafta, yargının üstünlüğüne vurgu yaparak, "Mahkeme en yüksektedir" yazılı pankart taşıdı.
Göstericiler, yargı düzenlemesi kapsamında hükümetin 24 Temmuz'da Meclis'ten geçirdiği kritik yasa tasarısını ele almak için 12 Eylül'de toplanacak Yüksek Mahkemeye mesaj verdi.
Öte yandan binlerce gösterici, son günlerde Yüksek Mahkemeye karşı açıklamalarıyla gündeme gelen Meclis Başkanı Amir Ohana'nın evi önünde protesto düzenledi.
İsrail polisi, Ohana'nın evinin önünde protestoyu dağıtmak için atlı birliklerle kalabalığa müdahale etti.
Bir grup protestocu da aşırı sağcı Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) partisinden Negev ve Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Wasserlauf'un Tel Aviv'deki evinin önünde gösteri yaptı.
Ülkenin güneyinde yer alan Birüssebi kentindeki protestoya eski Savunma Bakanı Moşe Yaalon da katıldı.
Netanyahu’dan "Nazi" benzetmesine tepki
Öte yandan Başbakan Benjamin Netanyahu, protesto hareketi liderlerinden Shikma Bressler'in yargı düzenlemesi destekçilerini ve hükümetteki bakanları Nazilere benzeten yorumlarını "güçlü bir şekilde kınadığını" belirtti.
İsrail Başbakanı, Bressler'in, yargı düzenlemesi konusunda hükümetle müzakereler konusunda, "Yahudi olsun ya da olmasın Nazilerle konuşmak yasaktır." ifadelerine karşı sosyal medya platformu X'ten açıklama yaptı.
Netanyahu, "Bu skandal açıklama hem Holokost'a (Yahudi soykırımı) hakaret, hem de bakanların ve seçilmiş yetkililerin öldürülmesine yönelik vahşi bir kışkırtmadır. Gösteri hakkı kışkırtma hakkı değildir." ifadelerini kullandı.
Hükümetin yargı düzenlemesinde gözler Yüksek Mahkeme'ye çevrildi
İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis'te 24 Temmuz'da onaylanan hükümetin yargı düzenlemesi kapsamındaki "Akla Yatkınlık Yasası"nı 12 Eylül'de görüşecek.
Yasa, Yüksek Mahkemenin hükümetin aldığı kararları "kamu çıkarına hizmet etmediği, akla yatkın olmadığı veya çıkar çatışması doğurduğu" gerekçeleriyle bozma yetkisini elinden alıyor.
İsrail'de henüz bir anayasa bulunmuyor. Ülkedeki 13 "Temel Kanun" gelecekteki anayasanın taslağı olarak kabul ediliyor. Yüksek Mahkeme, Meclis'in çıkardığı yasaları Temel Kanunlara aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edebiliyor.
Hükümet, yargı düzenlemesi kapsamında onayladığı yasaların Temel Kanunlarda bir değişiklik olduğunu belirtiyor.
Yüksek Mahkemenin bugüne kadar Temel Kanunlarda yapılan değişikliğe müdahale etmediğine işaret eden hükümet, Yüksek Mahkemenin yargı düzenlemesi paketinde onaylanan Temel Kanun değişikliklerini iptal edemeyeceğini savunuyor.
Yargı düzenlemesi karşıtları ise söz konusu yasaların "sistem değişikliği yaptığını, bu nedenle Meclis'teki salt çoğunlukla kabul edilerek yargı denetiminden muaf tutulamayacağını" değerlendiriyor.
Meclis Başkanının Yüksek Mahkeme'ye sert çıkışı
İsrail Meclis Başkanı Amir Ohana, yargı düzenlemesinde Meclis'in onayladığı yasayı görüşmeye hazırlanan Yüksek Mahkemeye "yetkisinin sınırlarını öğrenmesi gerektiği" uyarısında bulunmuştu.
Ohana, 7 Eylül’de yaptığı açıklamada, "Mahkeme ve yargıçlarına yetkilerinin sınırlarını öğrenmelerini tavsiye ederim. Her şeye gücünüzün yeteceğini düşünmeyin. Hiçbir demokraside bir erk tüm yetkilere sahip değildir. Yasama bunu öğrendi, şimdi sıra sizde." ifadelerini kullanmıştı.
Hükümetin yargı düzenlemesi
İsrail'de Binyamin Netanyahu hükümetinin, bu yılın başında göreve geldikten sonra duyurduğu "yargı reformu" Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.
Yüksek Mahkemenin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısı, ülke çapındaki kitlesel protestolar ve yoğun kamuoyu tartışmalarına rağmen 24 Temmuz'da Meclis'te muhalefetin boykot ettiği oturumda kabul edilmişti.
Hükümetin "yargı reformuna" karşı çıkan aralarında savaş pilotları, denizaltı subayları ve diğer elit birliklerin yer aldığı binlerce İsrailli, gönüllü yedek askerlik görevini bırakma kararı almıştı.
İsrail'de siyaset, ordu, güvenlik, ekonomi ve yargıda üst düzey görevlerde bulunmuş isimler, hükümetin yargı düzenlemesine karşı çıkıyor.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı çıkan protesto hareketi, yaklaşık 9 aydır gösterilerine devam ediyor.