ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Samantha Power, BM Güvenlik Konseyi'ndeki Ortadoğu toplantısında, İsrail'e Filistin topraklarında genişlemeyi sona erdirme çağrısında bulundu.
Japonya'nın dönem başkanlığında BMGK'da yapılan geniş katılımlı Ortadoğu oturumunda Filistin'e odaklanıldı.
Japon Büyükelçi Yoshifumi Okamura'nın yönettiği toplantıda 43 ülke temsilcisi söz alırken, Türkiye adına BM Daimi Temsilci Yardımcısı Güven Begeç bir konuşma yaptı.
Toplantıda konuşan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Power, İsrail'e işgal altındaki Filistin topraklarındaki genişlemeyi sona erdirme çağrısında bulundu. İsrail'in son zamanlarda Batı Şeria'da ve Doğu Kudüs'te yüzlerce yerleşim yeri inşa etmeye başladığını bildiren Power, "Yerleşim yerleri planı iki devletli çözümü baltalıyor." yorumunu yaptı.
"Batı Şeria'daki ölçüsüz terör saldırısını kınıyoruz"
Power, yükselen şiddet ve çatışmaların, siyasi liderlerin barış yerine çatışmayı seçmesi gibi nedenlerle gelişmelerin yanlış yöne doğru gittiğini ve bedelini masum insanların ödediğini aktardı. İsrail-Filistin sorununda, BM Genel Sekrekteri'nin özellikle masum sivillere karşı şiddet konusundaki ciddi endişesini paylaştıklarını belirten Power, "Terörizmin ve masum insanların yaşamına son verilmesinin kesinlikle hiçbir gerekçesi yoktur." diye konuştu. Power, "Bu nedenle geçen hafta Hallel Ariel adındaki 13 yaşındaki bir kız çocuğunun öldürüldüğü Batı Şeria'da yaşanan ölçüsüz terör saldırısını şiddetle kınıyoruz." diye konuştu.
Yeni Zelanda'nın BM Daimi Temsilcisi Gerard van Bohemen de İsrail'in Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki 800 konut planından derin rahatsızlık duyduklarını bildirdi. Büyükelçi Bohemen, "Bu tür yerleşim yerleri bizi barıştan uzaklaştıran, BMGK'ya ve Ortadoğu Dörtlüsü'ne karşı bir hakarettir." yorumunu yaptı.
"Bağımsız ve egemen Filistin geçerli tek çözüm yolu"
Türkiye'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Güven Begeç ise Filistin topraklarının işgalinin 50. yılına doğru kalıcı barışın hala sağlanamadığını kaydetti. Barış sürecinin canlandırılmasının sadece Filistin halkına onurlu bir hayat verme için değil, aynı zamanda bölgede istikrarın sağlanması için de temel bir gereklilik olduğunu aktaran Begeç, "Filistin topraklarının kamulaştırılmasıyla yasa dışı yerleşim yerlerinin genişlemesi, yerli toplulukların yerlerinin değiştirilmesi, Filistinlilerin doğal kaynaklarının kullanım hakkının inkar edilmesi ve dokunulmazlık kültürünün yaygınlaştırılması, iki devletli çözümü aşındırmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.