İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslam ve Küresel İlişkiler Merkezi Direktörü Prof. Dr. Sami el-Arian ile Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Haktan Birsel, İsrail'in Gazze'deki sivilleri zorunlu olarak güneye göndermeye çalışmasını değerlendirdi.
Prof. Dr. Arian, İsrail ordusunun "Gazze şehri sivilleri, kendinizin ve ailelerinizin güvenliği için güneye geçin ve sizi canlı kalkan olarak kullanan Hamas teröristlerinden uzaklaşın" mesajının, soykırım planının parçası olduğunu kaydeden Arian, şöyle devam etti:
"İsrail'in Gazze'deki Filistinlileri, Gazze dışına sürebileceğini ya da Mısır'a veya başka bir yere yerleştirebileceğini sanmıyorum. Filistinlilerin çoğunun bunu kabul etmeyeceğine ve onlarca yıldır yaşadıkları topraklarından taşınmayı reddeceklerine inanıyorum. Bu, İsrail'in ikinci Nekbe oluşturma planı ve İsrail soykırım planında başarısızlığa uğrayacak."
ABD'nin tam desteğiyle hareket eden İsrail'in, Gazze'deki sivilleri bölgeden sürmek istediğinin altını çizen Arian, "ABD ve uluslararası kuruluşlar, İsrail'in etnik soykırım suçuna ortak oluyor. ABD ile İsrail, 'Büyük İsrail'e sahip olma planında, Gazze'nin boşaltılması, Filistinlilerin topraklarından söküp atılması ve direnişin bitirilmesi için başta Mısır ve Ürdün olmak üzere Arap ülkelerini ikna etmeye çalışıyor." dedi.
"Çağrı tam anlamıyla etnik soykırımın başlangıcı"
Doç. Dr. Birsel de bölgede 7 Ekim'den bu yana devam eden çatışmaların benzerinin daha önce görülmediğini belirterek, "İki dünya savaşı dışında bugüne kadar pek çok savaş çıktı ancak bu kadar dehşet verici bölgesel bir savaş yaşanmadı. İsrail'in meşru müdafaa adı altında yaptığı asla kabul edilemez. İnsan haklarıyla kesinlikle örtüşmüyor, uluslararası hukuk normları çiğneniyor." görüşünü paylaştı.
İsrail'in Filistinlilere orantısız güç kullanması ve sistematik olarak devam ettirdiği uygulamaların "etnik temizlik" amacıyla yaptığını dile getirerek, İsrail'in Gazze'deki sivilleri zorunlu olarak güneye göndermeye çalışmasına tepki gösteren Birsel, şu ifadeleri kullandı:
"Bu çağrı tam anlamıyla etnik soykırımın başlangıcı. 1948'deki Nekbe olaylarının benzerini yeniden yaşıyoruz. O dönem Yahudi çetelerinin Filistinli sivillere yaptığı saldırıların benzeri bugün Gazze'nin kuzeyinde İsrail ordusu eliyle gerçekleştiriliyor. Güneyde başlatılan bu operasyonla, bir haftayı aşkın süredir ihlal edilen insan hakları dünyanın gözü önünde çiğnenmeye devam edecek. Filistinliler için yer değiştirme, her türlü insani haktan uzak, ölüme yakın bir yaşam anlamına geliyor. Dünyanın da buna seyirci kalması gerçekten çok üzücü."
Uluslararası kuruluşların, İsrail'in Gazze'de sivilleri hedef alan operasyonlarına karşı harekete geçmesi gerektiğine vurgu yapan Birsel, "Birleşmiş Milletlerin, İsrail'e artık dur demesi lazım. 1959'da Küba'ya karşı ortak hareket kararı alındığı gibi burada da aynı kararlılıkla müdahale gerekiyor. Aksi taktirde hem Filistinlileri hem bölgeyi büyük felaket bekliyor." ifadesini kullandı.
Filistin'de İsrail şiddeti
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 724’ü çocuk, 458’i kadın 2 bin 215 kişinin öldüğünü, 8 bin 714 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 54 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca Gazze'de 9, Lübnan'da ise 1 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Nekbe nedir?
Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle her yıl 15 Mayıs'ı "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak anıyor.
Grafik: Ayhan Akgün