"İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığını ve haklarını görmezden gelen yasa tasarısı, uluslararası toplum tarafından tepkiyle karşılandı.
İsrail’de yönetim ile parlamento konularında araştırmalar yapan İsrail için Demokrasi Merkezi yaptığı açıklamada, “İsrail’i bir Yahudi kimliği ile tanımlayan bu yasa, adaletin sağlanmasında herhangi bir taahhüt içermediği gibi toplum için birlik arayışında değil. Bu yasa, İsrail’in gelecek nesillerinin ağlamasına sebep olacak” dedi.
Merkez ayrıca, kanunun parlamentoda onaylanmasından sonra kesinlik kazandığını ancak bunun toplum içinde tartışılarak iç uzlaşma sağlandıktan sonra kanunlaşması gerektiği vurguladı.
"Bu kanunda eşitlik ve demokrasi yok"
İsrail parlamentosu Knesset’te milletvekili olan Merav Michaeli “Bu çok hüzünlü bir an. Knesset'in ‘ulusal kanun’ ismiyle onayladığı bu kanunda eşitlik ve demokrasi yok. Parlamentonun yarısının karşı çıktığı bu kanun, yalnızca Netanyahu’nun çıkarına, İsrail devletinin ise zararınadır” dedi.
"Netanyahu ayrılık ve nefret kültürünü seçti”
İsrail için Gelecek Partisi lideri Yair Lapid “Netanyahu ayrıcalıklı bir siyasi çünkü şahsi menfaatlerini biliyor. Hazırladığı kanunlar onun koltuğunu korumasını sağlıyor. Netanyahu bu kanun ile ayrılık ve nefret kültürünü seçti” dedi.
Aynı partiden milletvekili olan Yael German Knesset’te onaylanan “Ulusal Kanun” un İsrail’in demokrasisini zehirlediğini belirtti. German ayrıca kanunun toplumda boşlukları artırdığını ve İsrail’i demokrasiden uzaklaştıracağını vurguladı.
Arap Birliği ve Katar'dan tepki
Yeni “Yahudi ulus devlet” yasasına Arap devletlerinden de tepkiler geldi. Katar, “Yahudi ulus devlet” yasasını şiddetle kınarken, Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada “Bu kanun, bölgede kalan son barış umutlarını da baltaladı” denildi.
Arap Birliği ise İsrail Parlamentosu'ndan çıkan bu kanunun, İsrail’in zorla gerçekleştirdiği uygulamaları meşrulaştıramayacağı vurguladı.
Arap Birliği yayınladığı bildiride ayrıca, parlamentonun bu yasayı onaylamasının İsrail’in ırkçı eylemlerini perçinleyeceğini ve Filistin halkının tarihi topraklarındaki haklarını inkâr etmeyi sürdüreceğini söyledi
Avrupa Birliği'nden ilk yorum
Avrupa Birliği kanunun onaylanmasını endişe ile karşılarken, bunun bölgedeki iki devletli çözüm çabalarını tehdit ettiği açıklandı.
Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Komiserliği sözcüsü Federica Mogherini “ Biz oldukça endişeliyiz ve bu endişemizi İsrail’e ilettik. İsrail’in egemenliğine saygı duyuyoruz, İsrail’in de genel ilkelere ve azınlık haklarına saygı duyması gerekir” dedi.
Federica Mogherini yeni kanunla ilgili net bir tavır sergilemekten kaçınırken “İki devletli çözüm, Avrupa Birliği'nin savunduğu çözümdür ve bunun gerçekleşebilmesi için çözüme engel oluşturabilecek davranışlardan kaçınılması gerekir” dedi
Türkiye'den uluslararası topluma tepki çağrısı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İsrail'de kabul edilen 'Yahudi ulus devleti' kanunu en sert biçimde kınayarak, karara karşı uluslararası toplumu tepki vermeye çağırdı.
Kalın, "İsrail Parlamentosunda kabul edilen 'Yahudi ulus devleti' kanununu en sert biçimde kınıyoruz. İlk kıblemiz olan Kudüs'ün başkent olarak ilan edilmesi ve Filistinlileri sistematik biçimde yerlerinden etmek için yeni yerleşimlerin kurulması kararlarını tanımıyor ve İsrail hükümetinin bir ırkçı devlet kurma çabalarını reddediyoruz" dedi.
Yahudi ulusal devlet yasa tasarısı nedir?
İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlanıyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir" hükmünün ise diğer maddelerle çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade etmeyeceği kaydediliyor.
Tasarıda "İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve hakları da görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.
Kaynak: TRT Haber, Al Arabiya