Lübnan'da iki buçuk yıl süren krizin ardından Kasım 2016'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında aynı yılın aralık ayında Saad Hariri başkanlığında bir ulusal birlik hükümeti kurulmuştu.
Ülkeyi 2018'de yapılması planlanan seçimlere taşıyacak çok parçalı uzlaşı hükümetinin Başbakanı Hariri, cumartesi günü Hizbullah ve İran'ı suçlayarak görevinden istifa etti.
Hariri'nin hükümette uzun süreden beri rahatsızlık yaşadığı, özellikle kabinede partisinden 8 bakan bulunan Cumhurbaşkanı Avn ve 2 bakanlı Hizbullah'ın karar mekanizmalarındaki etkinliğinin istifasında önemli rol oynadığı biliniyor.
Suriye'ye büyükelçi atama kararı
Aynı zamanda Lübnan Cumhurbaşkanı Avn'ın da damadı olan Dışişleri Bakanı Cibran Basil ve Hizbullah'ın etkisiyle, Suriye'deki Beşşar Esed rejimiyle ilişkileri yönetmek üzere Şam'a büyükelçi atanması kararı ülkede büyük tartışma yarattı.
Hariri ve Müstakbel Hareketi'nin "Esed rejiminin Lübnan üzerinden meşruiyet kazanacağı" şeklindeki itirazlarına rağmen Şam'a Cumhurbaşkanı Avn tarafından bir büyükelçi atandı.
Üst düzey memuriyet atamaları
Parlamentodaki vekil dağılımından memur atamalarına kadar her şeyin mezhep eksenli kotalara göre ayarlandığı Lübnan'da son dönemdeki üst düzey memuriyet atamalarında da Mişel Avn ve Hizbullahın etkisi gözle görülür biçimde hissedildi.
ABD'nin yaptırım kılıcı
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından terör örgütü olarak görülen Hizbullah'a yönelik uyguladığı kara parayı engelleme amaçlı yaptırım ve bankacılıktaki sıkı takip, ülke ekonomisinin dar boğaza girmesine neden oldu.
Kabinede iki bakanla temsil edilen ve paramiliter güçleriyle Suriye'de Esed rejiminin yanında saf tutan Hizbullah nedeniyle, Lübnan hükümeti ve devletinin ABD tarafından yaptırım tehdidinde kalmasının ekonomik ve siyasi faturasının da Hariri'ye kesilecek olması endişesi, Başbakan'ı istifaya iten en önemli nedenler arasında görülüyor.
Kaynak: AA