Kristersson, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ülkede son günlerde artan Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları değerlendirdi.
İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına yönelik eylemleri "devlet eliyle yapılmış gibi gösteren yanlış bilgilerin yayıldığını" kaydeden Kristersson, "Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılarla ilgili sorumlu makamlarla diyalog içinde gelişmeleri yakından takip diyoruz. İsveç'e zarar vermek amacıyla devletler tarafından desteklenen çeşitli dezenformasyon kampanyalarına maruz kalıyoruz" ifadesinde kullanıldı.
Kristersson, İsveç'in uluslararası konumunu kötüleştirmek için ülkesinde Kur'an-ı Kerim yakıldığını savunarak, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Bizi bölmek amacıyla Kur'an karşıtı eylem gerçekleştiriliyor. Kutsal metinlerin son zamanlarda yakılması, güvenlik politikamızı zorlaştıran etkenlerle çakışıyor. Bu olaylar doğrudan ülkemize zarar vermeye yönelik çağrılarla birlikte ülkemiz yanlış tanıtılıyor. Dezenformasyon kampanyaları, İsveç vatandaşlarının ve yurtdışındaki şirketlerin durumunu daha da kötüleştiriyor ve ülke içindeki güvenliği zayıflatıyor ve böylece terör saldırısı riski artıyor."
İsveç İstihbarat Teşkilatı (SEPO) tarafından bugün yapılan açıklamada da, son Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonlarının ve Müslüman dünyasındaki protestoların, İskandinav ulusunun imajını olumsuz etkilediği ve ülkede "terör saldırısı alarm seviyesinin" yükseltildiği belirtildi.
İsveç'te son olarak 20 Temmuz'da Irak asıllı Salwan Momika, Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.