İsveç Sosyal Hizmetleri, son dönemdeki uygulamalarıyla gündemde.
Bazen aile içindeki rahatsızlıkları gerekçe göstererek, bazen şiddet veya istismar unsurunu öne sürüp çocukları ailelerinden alıyorlar.
Kuruma yöneltilen eleştirilerin başında, kriterlerin objektif olmaması geliyor. Bu durum, ülkede yaşayan yabancıların, göçmen kökenlilerin daha fazla ayrımcılığa maruz kalmasına neden oluyor.
İsveçli bir aileden çocuk alınacağı zaman şartlar, alınmama yönünde sonuna kadar zorlanıyor. Göçmen veya Müslüman aile söz konusu olduğunda ön yargılar devreye giriyor.
Sistemin uygulanmasına bakıldığında normal şartlarda çocuklar için hangi tür desteğin en uygun olduğu konusunda bir uzlaşma sağlanması gerekiyor.
Mahkeme kararları hem kurum hem aileler için bağlayıcı; fakat mağdur ailelere destek veren derneklere göre durum hiç de öyle değil.
"Yasalar uygulanmıyor" vurgusu
Mağdur ailelere destek veren danışmanlık şirketinin kurucusu Bassam Arafeh, "Benim gördüğüm, sistem ve yasalar açık ancak problem sosyal hizmetler çalışanlarının yasaları uygulamaması." ifadesini kullandı.
İlgili yasa bazı durumlarda alınacak tedbirin rıza olmaksızın uygulanabilmesini mümkün kılsa da, karar dosyaları eksikliklerle dolu.
Rehber öğretmen ve toplum bilimci Susanne Safstörm, İsveç Sosyal Hizmetleri Kurumu'nun verdiği kararların yüzde 67'sinin eksikliklerle dolu olduğuna dikkat çekti.
Mağdur ailelerin ilk protestosu
Karar raporlarındaki o eksiklikler ve uzayan süreçler çoğu göçmen kökenli binlerce ailenin mağdur olmasına neden oluyor.
Son dönemde artan mağduriyetler, bugüne kadar kişisel mücadele veren ailelerin bir araya gelmesine ve seslerini yükseltmesine neden oldu.
İsveç’te çeşitli gerekçelerle çocukları ellerinden alınan çoğu Müslüman yabancı kökenli binlerce aile eylem yapıyor. Protestoların olduğu noktadan son detaylar @trthaber’de. pic.twitter.com/9OATLKHTu5
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) February 13, 2022
Ailelerin bir arada hareket ederek ilk protestolarını gerçekleştirmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Kurumlara yönelik sorgulamalar artarken ailelerin de mağduriyetlerinin giderilmesi için bir umut ışığı oluşturdu.