Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat'ta başlattığı savaş sonrasında Avrupa Birliği (AB) içinde yaptırımlara katılan pek çok NATO ülkesiyle beraber Ukrayna'ya silah yardımı da yapan İtalya'da söz konusu yardımlar, ilk gününden bu yana iç siyasette tartışma konusu olmaya devam ediyor.
İtalya'dan Ukrayna'ya bugüne kadar gönderilen silahlar, Mario Draghi liderliğindeki geniş katılımlı koalisyon hükümetinin kararıyla nitelik ve miktar itibarıyla gizli tutulurken, bu ülkeye ek silahların gönderilmesi konusu ise kamuoyunda her zaman ilgi görüyor.
Ülkede, gelecek yıl genel seçimlerin yapılması sebebiyle Ukrayna'ya silah yardımı konusu, siyasi partilerin hem kendi içlerinde hem kendi aralarındaki rekabette sıcak konu olmayı sürdürüyor.
Silah yardımının durdurulma kararı eski liderin tepkisini çekti
Draghi hükümetine destek veren partilerden sağcı Lig ile sistem karşıtı M5S, Ukrayna'ya ek silah yardımları yapılmasına karşı son dönemde daha fazla sesini yükseltirken, Başbakan Draghi ise 16 Haziran'da Kiev'e Fransa ve Almanya liderleriyle yaptığı ziyarette Ukrayna'ya gereken desteğin verileceğini belirtti.
M5S hareketinden bazı parlamenterlerin, Başbakan Draghi'nin Ukrayna'ya yönelik bu hafta yapacağı Ukrayna bilgilendirmesinden önce silah yardımının durdurulmasına yönelik bir karar tasarısı üstünde çalıştığının basına yansıması, M5S'nin eski lideri mevcut Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio'nun tepkisini çekti.
"Ukrayna'ya silah yardımına karşı çıkılması ulusal güvenlik riski yaratacak"
Di Maio, dün yaptığı yazılı açıklamayla, Ukrayna'ya silah yardımına karşı çıkılmasının ulusal güvenlik riski yaratacağını savunarak, İtalya'nın Avrupa-Atlantik değerlerinin karşısında yer alamayacağını belirtti. Di Maio, kendilerinin de barış istediğini ancak Rusya'nın Ukrayna'yı bombalamayı sürdürdüğünü ifade etti.
Di Maio ayrıca partisinin kendisine nefretle saldırdığını ve hükümeti de zora soktuğunu dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Di Maio'nun bu tavrı sonrasında M5S parti yönetimi, parti lideri Giuseppe Conte başkanlığında dün akşam, dört saati aşan olağanüstü bir toplantı yaptı.
İtalyan basınında çıkan haberlerde, açıklaması sebebiyle Di Maio'nun partiden ihracının da değerlendirildiği toplantıda, M5S parti yönetiminin bu aşamada ihraç fikrini dondurduğu belirtildi.
Bu arada, M5S'nin ağır toplarından olan Temsilciler Meclisi Başkanı Roberto Fico da Di Maio'yu eleştirerek, M5S içinde NATO'nun ya da AB'nin tartışma konusu olmadığını kaydetti.
Parti bölünüyor mu?
Basında çıkan haberlerde, bu hadise M5S'de "bölünme" olarak yorumlandı.
La Repubblica gazetesinin haberine göre, M5S'nin halihazırda parlamentonun üst kanadı Senatoda 72 senatörü, parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisinde de 155 milletvekili bulunuyor. Dışişleri Bakanı Di Maio'nun M5S'den ayrılması halinde 15 ila 30 parlamenterin Di Maio ile beraber hareket edebileceği belirtildi.
Gazetedeki bir başka haberde de Di Maio'nun, 2023 yılındaki genel seçimlerde M5S'den aday olmasının "imkansız" hale geldiği yazıldı.