Akdeniz ve Afrika'da düzensiz göçün önlenmesi konusu ile kalkınmanın ele alınacağı uluslararası konferans, Roma'da başladı.
Başbakan Meloni'nin, İtalya Dışişleri Bakanlığında ev sahipliği yaptığı konferansa, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 21 ülke ile Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Afrika Birliği (AfB) gibi uluslararası kuruluşlardan temsilciler katılıyor. Konferansta, Türkiye'yi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil ediyor.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Başbakan Meloni, bu konferansı düzenlemenin kendisi için büyük onur olduğunu vurgulayarak, bugünkü konferansın beraber çalışabilme kapasitesini gösterdiğini dile getirdi.
Konferansı, "Roma süreci" olarak anmak istediğini ve bu sürece inandığını kaydeden Meloni, "Bugün başlattığımız bu süreç, her şeyden önce eşitler arasında karşılıklı saygıya dayanan bir diyalogdur. Çünkü Avrupa ile geniş Akdeniz arasında rekabetçi ya da çatışmalı bir ilişki olamaz, aslında çıkarlarımız bizim bildiğimizden de yakındır." dedi.
"Göçün merkezinde insanlar, yaşamlar, umutlar, korkular var"
Meloni, konferansta büyük fırsat gördüğünü ifade ederek, "Bu konferansın ilk amacı, 6 ana sektörde projeler başlatmak. Bu sektörler, tarım, enerji, altyapı, eğitim, su ve hijyen. Bu konuda sizden gelecek önerilere de açığım." diye konuştu.
Giorgia Meloni, insan kaçakçılarıyla mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, "İtalya ve Avrupa'nın göçe ihtiyacı var, ama yasa dışı yollardan girenlerin ödüllendirileceğine dair bir sinyal veremeyiz. Kitlesel yasa dışı göç, herkese zarar veriyor. Başkalarının canları üstünden kaçakçılar kazanıyor. Göçün merkezinde insanlar, yaşamlar, umutlar, korkular var. Bunlar, suç örgütlerince kullanılıyor. Bizim ve devletlerimizin görevi bunlarla ilgilenmek." değerlendirmesinde bulundu.
Meloni, düzensiz göçün, transit ülkelerden varış ülkelerine kadar herkesi etkilediğini ve ekonomilere yük oluşturduğunu dile getirerek, "Yasa dışı göçü yöneten insan tacirleri ağıyla mücadele etmek için ortak bir kararlılığa ve daha fazla işbirliğine ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.
Başbakan Meloni, göçün en çok komşu ülkeleri etkilediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu konuda en büyük yük kaçınılmaz olarak komşu ülkelere düşme eğilimindedir. Topraklarında kabul ettiği sığınmacı sayısı bakımından dünyada ilk sırada yer alan Türkiye'nin başına gelenle, bugün örneğin Ukrayna çatışmasından kaçanlara yardım konusunda Polonya'nın başına gelen aynıdır. Büyük akınlarla karşı karşıya kalan devletlere yönelik ekonomik desteği güçlendirmek, kesinlikle bir dayanışma görevidir."
Tunus Cumhurbaşkanı'ndan "sömürgecilik" vurgusu
Konferansın açılışında bir konuşma yapan Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de geçmiş yıllarda kuzeyden güneye olan göçün aslında "sömürgecilik" olduğunu anımsatarak, "Bugün son birkaç yıldır kuzeye yönelik bir göç görüyoruz. Bu göç, sömürgecilik döneminde gerçekleşen göçün sonucu değil mi?" görüşünü paylaştı.
Konferansa katılan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise insan kaçakçılarına baskı yapmaları ve onların yasa dışı iş modellerini sonlandırmaları gerektiğini ifade ederek, "Kıtalarımız arasında yeni yasal yollar açmak, tehlikeli deniz yolculuklarına gerçek ve güvenli bir alternatif yaratabilir. AB'de yeniden yerleştirme ve insani kabulü teşvik etmek için çalışıyoruz." yorumunu yaptı.
Von der Leyen, "Roma Süreci"nin, herkesin yararına güçleri birleştirmeye dair iyi bir işbirliği fırsatı sunduğunu vurguladı.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de bugünkü konferansla yeni bir dönemin başladığına dikkati çekerek, Akdeniz'in daha iyi bir yaşam arayan insanlar için bir mezar yeri olmasındansa bir barış ve ilerleme yeri olması gerektiğini, Roma'nın bu konuda halklar arasında diyalog ve yüzleşme için bir kavşak noktası olmak istediğini belirtti.