Koronavirüsün en çok etkilediği ülkelerin başında geliyor İtalya. Ölü sayısında virüsün çıktığı Çin'i geçti. Vaka sayısında da geçecek gibi görünüyor.
İtalya'da yaşayan Naime Doğan, ülkede yaşananları, Türkiye'de yaşayanların ne yapması gerektiğini ve evde nasıl zaman geçirdiğini TRT Haber'e anlattı.
1 aydır karantinada
Zorunlu olmadıkça sokağa çıkamadıklarını söyleyen Doğan, 1 aydır evde karantinada.
Ailede sadece bir kişinin bir gün alışverişe gidebildiğini anlatan Naime Doğan, "Çocuklarımızla internetten görüşüyoruz. Onun haricinde yapacak bir şey yok, beklememiz lazım. O kadar çok insan öldü ki bizde, Çin’i de geçtik. Bütün Avrupa’dan daha çok ölüm var. Her gün birileri ölüyor. Çok doktor, hemşire ölüyor. Hiçbir savaşta bu kadar çaresiz kalınmamıştır. Onların çektikleri bu acıdan dolayı bizden tek bir şey istiyorlar, evde oturmamızı. Evde oturmadıkça bu illetten kurtulamayacağız" dedi.
İtalya'da yaşayan Türk vatandaşı Naime Doğan, bir aydır karantina altında. Peki İtalya'da karantina altında yaşam nasıl sürüyor? Doğan, bu süreçte yaşadıklarını @trthaber'e anlattı. pic.twitter.com/xyZa8oRNTO
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) March 26, 2020
"Evde kalmanız kendi sağlığınız için, başkalarının sağlığı için önemli"
Naime Doğan, Türkiye'de yaşayanlara ise şu önerilerde bulundu:
"Rica ediyorum, Türkiye’de yeni başladı. Henüz başındasınız. Evde oturun, sokaklarda dolaşmayın ki daha güzel yaşayabilesiniz. Sağlık çalışanlarına saygıdan dolayı evde oturun. Evde kalmanız kendi sağlığınız için, başkalarının sağlığı için önemli."
Yoğun bakımlarda yer kalmadığını söyleyen Doğan, "Hastaysanız bile evinizde kalın diyorlar, gidecek yer yok. Ölüleri evden topluyorlar. Kendi kendine ölmüş yalnız insanlar var. Kimsenin ailesinin cenaze töreni yapılmıyor. İtalyanlar Çin’de başladığı zaman bu kadar önemsemedi. Biz korktuğumuz için daha önce aldık önlemi. Benim engelli bir kızım var, kızımı aynı gün okuldan aldım" dedi.
Evde nasıl zaman geçiriyor?
Naime Doğan, dışarı çıkıp eve geldikten sonra aldığı önlemleri ve evde nasıl zaman geçirdiğini de anlattı:
"Suçlular hapiste yaşıyorlar şu kadarcık bir alanda. Biz hapis değiliz, evimizdeyiz. Salona gidiyorsun, balkona çıkıyorsun. Yemek yapmayı seviyorum, her gün börekler çörekler çıkıyor. Yürüyüş bandımız var yürüyoruz, eğleniyoruz. Kemal Sunal’ın filmlerini seyrediyoruz, resim yapıyoruz. Okula gidiyordum ama okulum kapandı. 5-6 dersim var onlara çalışıyorum, arkadaşlarımla görüntülü konuşuyorum. Evde vakit geçiyor. Ben sabah kalkıyorum akşam oluyor. Geçmemesi mümkün değil.
'Aman bize bir şey olmaz' deyip sokaklara çıkarsak olmaz. Bu çünkü havadan sudan geçen bir şey değil. Elden geçiyor. Sabah eczaneye gittim eşimin ilaçlarını almaya. Eldiven maske taktım. Eve gelince asansör düğmesini temizliyorum. Kapı kolunu temizliyorum. İçeri girince ayakkabılarımı dezenfekte edip balkona koyuyorum. Elbisemi çıkarıp balkona koyuyorum. Bunları 12 saat dışarda bekletmemiz gerektiğini söylüyorlar. Hemen elimi, yüzümü yıkıyorum. Yani dikkat ediyoruz."