Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ), kurulduğundan beri Rusya'nın NATO'su olarak nitelendiriliyor.
Anlaşma gereği, örgüt üyesi ülkeler güvenliklerini kolektif temelde sağlıyor.
Üyelerden biri veya birkaçının güvenlik, toprak bütünlüğü ve egemenliğinin tehdit edilmesi ya da uluslararası barış ve güvenliğin tehdit altında olması durumunda, üye ülkeler bu tehditleri yok etmek için acil önlem alıyor.
KGAÖ'nün kuruluş süreci ise 1992-2002 yıllarına uzanıyor.
Ortaya çıkışı 1992'ye dayanıyor
Sovyetler Birliği'nin 1991'de resmen dağılması sonrası Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan ve Ermenistan 15 Mayıs 1992 yılında Taşkent'te Kolektif Güvenlik Anlaşmasını imzaladı.
Bu metin, üyeler arasında iş birliğinin artırılması ve ortak tehlikelere karşı politika üretilmesini içeriyordu.
1994'te yürürlüğe giren anlaşmanın yasal çerçevesi ve örgütün organizasyon yapısı 1999 yılına kadar oluşturuldu.
Anlaşmaya sonradan Azerbaycan (1993), Gürcistan (1993) ve Beyaz Rusya (1994) katıldı.
1999'da anlaşmanın uygulanmasına yaşanan sorunları gerekçe gösteren Özbekistan, Azerbaycan ve Gürcistan, üyeliklerini sonlandırdı.
2002'de askeri ittifaka dönüştü
Kurumsallaşmasını 2002'de tamamlayan örgüt, bu tarihte imzaladıkları yeni anlaşmayla 'askeri ittifaka' dönüştü.
Örgütün günümüzdeki üyeleri Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Belarus ve Ermenistan.
Ortak savunma gücü var mı?
Örgütün kurulma gerekçelerinden birinin NATO'nun özllikle Orta Asya'da ülkelerindeki nüfuzunu engellemek olduğu aktarılıyor.
NATO'nun beşinci maddesine benzer şekilde, Kolektif Güvenlik Antlaşması'nın dördüncü maddesi, bir imza sahibine yönelik bir saldırının herkese karşı bir saldırı olarak algılanacağını belirliyor.
Anlaşmanın dördüncü maddesi “Herhangi bir üye devletin güvenliği, istikrarı, toprak bütünlüğünü ve egemenliği tehdit eden bir silahlı saldırı durumunda, bu üye devletin talebi üzerine diğer tüm üye devletler, derhal askeri de dahil olmak üzere gerekli yardımı gönderirler ” deniliyor.
2009'da örgüt, uluslararası statüye sahip olacak "barış gücü" kurabilecekleri bir anlaşmayı imzaladı.
Örgüt, ilk ortak barışı koruma tatbikatını 2012'de gerçekleştirdi. Sonraki dönemde çoğu zaman "terörle mücadele" adı altında çeşitli ortak askeri tatbikatlar yapıldı.
Askeri birlik gönderme kararı nasıl alınıyor?
Örgütün başkanlığı her yıl dönüşümlü olarak üye ülkeler tarafından yürütülüyor. Bir ülkeye askeri güç gönderilmesi için önce dönem başkanının konuyu gündeme getirmesi gerekiyor.
KGAÖ'nün bir üyesini savunmak için askeri güç kullanması üye ülkelerin devlet başkanlarının oy birliğiyle mümkün oluyor.
KGAÖ, geçtiğimiz yıl Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan Dağlık Karabağ krizine müdahale etmedi. O dönem Ermenistan Anlaşmanın dördüncü maddesinin neden uygulanmadığı soruları gündeme geldi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, çatışmaların başında örgüte başvurmadı ancak 2021'in baharında Azerbaycan'ın sınırına bin asker göndermesi üzerine KGAÖ'den yardım istedi.
Ancak bu talep geri çevrildi.
Örgütün krizlere müdahalesi
KGAÖ'nün müttefiki koruyan sözleşmesinin İkinci Dünya Savaşı tarzı tam ölçekli askeri istilaların olduğu durumları kapsıyor.
Örgütün tam bir savunma eylemine girişmesinin oldukça zor olduğu aktarılıyor.
Örgütün tüzüğü, iki üye devlet arasında bir savaş olasılığına izin vermiyor. Ancak geçtiğimiz yıl Kırgızistan ve Tacikistan arasında sınırda yaşanan gerginlik konuyu tekrar gündeme getirdi. Örgütün genel sekreteri Stanislav Zas, her iki tarafı barış yapmaya çağırmakla yetindi.
Belarus'ta yaşanan protestolar sırasında da KGAÖ'den yardım isteme fikri gündeme geldi. Zira, anlaşma tüzüğündeki 'ülke istikrarına tehdit' ifadesinin teknik olarak Minsk yönetimi için de geçerli olabileceği ifade edildi. Ancak Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko böyle bir talepte bulunmadı.
Rusya'da 2017'de örgütün Suriye gibi bölgelere müdahale etme fikri tartışıldı.
Moskova, o dönem müttefiklerinden bu ülkeye bir birlik göndermelerini istedi, ancak yalnızca Ermenistan, mayınları temizlemek için asker göndermeyi kabul etti.
Grafik: M. Furkan Terzi / Nursel Cobuloğlu