JapanTimes'ın haberine göre, Japonya Savunma Bakanlığı Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin ile Tayvan arasında artan gerilime ilişkin hazırladığı yıllık savunma raporunu yayınladı.
Raporda, "Rusya'nın saldırganlığına müsamaha gösterildiği takdirde, Asya dahil diğer bölgelerde statükoda tek taraflı değişikliklere izin verildiği izlenimi oluşabilir." ifadesi kullanılarak, Japonya dahil uluslararası toplumun, böyle bir saldırganlığı tolere etmemesi gerektiğine işaret edildi.
Ukrayna'daki savaşın, Hint-Pasifik bölgesindeki uzun süreli etkisinin vurgulandığı raporda, Japonya Başbakanı Fumio Kişida'nın, "Bugün Ukrayna, yarın Doğu Asya." uyarısına da yer verildi.
Raporda, uluslararası toplumun "Rus saldırganlığına" karşı "ortak" tepkisine dikkat çekilirken, sonucun öngörülemez olduğu ve Japonya'nın "ilgili gelişmeleri son derece ciddiyetle takip etmesi gerektiği" belirtildi.
Artan Çin-ABD geriliminin de ele alındığı raporda ABD yönetiminin, Tayvan'ı askeri anlamda destekleyeceğini açıklamasına atfen Çin'in, ABD'nin bu tutumuyla uzlaşmasının pek olası olmadığı ve iki ülke arasında çatışma ihtimalinin bulunduğu yorumu yapıldı.
"Tayvan'ı çevreleyen durum uluslararası toplumun istikrarı için de önemli"
Raporda, eski Japonya Başbakanı Abe Şinzo dahil olmak üzere Japon yetkililerin, "Çin'in, Japonya'nın en önemli enerji kaynağı durumundaki Tayvan'a yönelik saldırısı durumunda bunun Tokyo için acil durum anlamına geleceğini" belirttikleri ifade edildi.
Raporda ayrıca, "Tayvan'ı çevreleyen durum yalnızca Japonya'nın güvenliği için değil aynı zamanda uluslararası toplumun istikrarı için de önemlidir." ifadeleri kullanıldı.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.