CBC News'in haberine göre, Kanada Uluslararası İnsan Hakları Avukatları (CLAIHR), "Al-Haq Law" adlı Filistin merkezli insan hakları kuruluşu ve Gazze'de yaşamını yitiren Kanadalıların ailelerinden oluşan bir grup, hükümete dava açtı.
Davacılar, Federal Mahkemeye açtıkları davada, Ottowa hükümetinin "İsrail'e askeri malzeme ihracat izinlerinin durdurulmasını" talep etti.
İsrail'e askeri ekipman satmaya devam ederek Kanada'nın "uluslararası hukuk yükümlülüklerini" ihlal ettiği kaydedilen dava dosyasında, Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly'nin yanı sıra Adalet Bakanı Arif Virani'ye de suçlama yöneltildi.
İthalat ve İhracat İzinleri Yasası'nın "barış ve güvenliği sarsması veya uluslararası hukukun ihlali" halinde askeri malzeme ihracatına izin verilmemesini gerektirdiği ifade edilen dava dosyasında, İsrail'e bu izinler verilerek yasanın ihlal edildiği savunuldu.
Davayı açan gruplara mensup Hammam Farah, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Hükümetimizin, İsrail'in acımasızlığının mağdurlarını destekleyen insani desteği keserken bu acımasızlığı desteklemek için (İsrail'e) malzeme sağlamaya devam etmesi zalimce ve kınanması gereken bir davranış" ifadesini kullandı.
Davacı grup, Dışişleri Bakanı Joly'e, hükümetin söz konusu askeri desteğinin durdurulmasını talep eden bir mektup ilettiklerini ancak yanıt alamadıklarını belirtti.
Öte yandan, Kanada Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e "yalnızca öldürücü olmayan askeri malzeme" ihracatı için izin verildiği, "yaklaşık 30 yıldır silah ihracatına izin verilmediği" aktarıldı.
BM raportörleri, İsrail'e silah satışının durdurulması çağrısı yapmıştı
Birleşmiş Milletler (BM) raportörlerince, 23 Şubat'ta yapılan yazılı açıklamada, Gazze'de kullanılacağı ve uluslararası hukuku ihlal edeceği gerekçesiyle İsrail'e silah satışının derhal durdurulması çağrısında bulunmuştu.
Açıklamada, "Gazze'de kullanılacağı ve uluslararası hukuku ihlal edeceği gerekçesiyle İsrail'e silah satışı derhal durdurulmalı" ifadesi yer almış, tüm ülkelerin, 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve uluslararası hukuk uyarınca silahlı çatışmanın taraflarının uluslararası insancıl hukuka "saygı duymasını" sağlaması gerektiği vurgulanmıştı.
Açıklamada ayrıca, ihracatçı ülkeler, silahların hukuku ihlal edecek şekilde kullanılması hedefi bulunmasa veya bu şekilde kullanılacağını kesin bilmese de "açık bir risk olduğu sürece bu tür satışların yasak olduğu" hatırlatılmıştı.