Mezarların bulunduğu Cowessess Bölgesi First Nation Yerlileri Şefi Cadmus Delorme, düzenlediği basın toplantısında, bu ayın başından beri yürütülen çalışmalar sonucu şu ana kadar resmi kayıtlarda olmayan 751 mezar keşfedildiğini söyledi.
Şef Delorme, "Burası toplu mezar yeri değil, bunlar isimsiz mezarlar." dedi.
Mezar yerleri için işaretler olması gerektiğini belirten Delorme, mezarlığı yöneten Roma Katolik Kilisesinin 1960'larda mezarlardaki işaretleme noktalarını kaldırdığını söyledi.
Kilise yerlilerinin olduğu bölgede faaliyet gösterdi
Kanada resmi kayıtlarına göre Marieval Kızılderili Yatılı Kilise Okulu, 1899'dan 1997'ye kadar eyaletin başkenti Regina'nın yaklaşık 140 kilometre doğusunda, Cowessess yerlilerinin olduğu bölgede faaliyet gösterdi.
British Columbia eyaletinin Kamlopps kentindeki yatılı kilise okulunun bahçesinde de 29 Mayıs'ta 215 çocuğa ait ceset kalıntılarının olduğu kayıt dışı mezarların bulunması üzerine, ülke genelindeki 139 okulda başlatılan derine nüfuz eden radar taramalarında yeni mezarlar keşfedilmişti.
150 binden fazla yerli çocuk ailelerinden koparıldı
Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun, "Kanada tarihinin en karanlık bölümlerinden biri" olarak nitelendirdiği eski yatılı kilise okulları uygulaması, son dönemde bahçelerinde bulunan toplu mezarlarla uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti.
İlki 1840'ta Katolik Kilisesi tarafından Kanada hükümeti adına açılan ve sonuncusu 1997'de kapatılan toplam 139 yatılı kilise okulu, faaliyette olduğu yıllarda 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla koparılarak alıkonulduğu yerler oldu.
Beyaz çoğunluğun hakim olduğu topluluklara entegre edilmek için zorla ailelerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılan çocukların büyük kısmı kötü muameleye maruz kaldı, cinsel ve fiziksel tacize uğradı, açlık ve soğuğa mahkum edildi.
6 bine yakın çocuk katledilmiş olabilir
Dönemin Kanada Başbakanı Stephen Joseph Harper, 2008'de yatılı kilise okullarında yaşananlar için devlet adına özür dilerken, aynı yıl trajedinin tüm boyutları ile ortaya çıkarılması için Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu kuruldu.
Hayatta olan mağdurların 6 bininden fazlasını dinleyen Komisyon, çalışmalarını 2015'te tamamladı ve 4 bin sayfalık rapor hazırladı.
Raporunda yaşananları "kültürel soykırım" olarak tanımlayan Komisyon, hükümete de sorunun çözümüne ilişkin 94 madde halinde tavsiyelerde bulundu.
Bazı kaynaklarda, kilise okullarında kalırken ölen çocuk sayısı 4 bin 200 olarak verilirken, Komisyon raporunda, ölümlerin kilise yönetimlerince belgelenmemesi nedeniyle bu sayının 5 bin 995 olduğu kaydedildi.
Çocukların üzerinde işkence ve tıbbi deneyler yaptılar
Kuruldukları bölgelerdeki yerli kabilelerinin çocuklarını, ailelerinden zorla alan kilise yatılı okulu görevlilerinin, cinsel ve fiziksel kötü muamelenin yanı sıra çocuklar üzerinde tıbbi deneyler yaptıkları da belirlendi.