Kanada'nın Ottawa eyaletinde olağanüstü hal ilan edildi

Başkentteki durumu görüşmek üzere toplanan Ottawa Polis Kurulu, yaşananları "ülke çapında ayaklanma" ve Ottawa’yı da bu ayaklanmanın ortasında kalmış "kuşatma altında bir şehir" olarak nitelendirdi.

Ottawa Polis Kurulu Başkanı Diane Deans, yaptığı açıklamada, “Bu işgalin sekizinci günündeyiz. Şehrimiz kuşatma altında. Bu grup, hükümetin her düzeyindeki yaptırım eksikliğinden cesaret alıyor. Bu grup demokrasimiz için bir tehdittir. Gördüğümüz şey, bir Ottawa şehri sorunundan daha büyük. Bu ülke çapında bir ayaklanmadır. Bu delilik. Buna son vermek için somut bir plana ihtiyacımız var.” dedi.

Deans, protestonun Kanada’nın tüm kentlerine yayıldığına işaret ederek, “Toplumumuzdaki bu tür terörizmin bu şekilde devam etmesine izin veremeyiz” diye konuştu.

Ottawa Belediye Başkanı: Şehir merkezi kontrolden çıktı

Ottawa Belediye Başkanı Jim Watson, şehir merkezinin "kontrolden çıktığını" belirterek, olağanüstü hal ilan ettiğini duyurdu.

Başkan Watson yaptığı açıklamada, protestocuların kontrolü ele geçirdiğinin açık olduğunu belirterek, "Bu noktada durum tamamen kontrolden çıktı. Bizden çok daha fazlalar. Polis şefine bu faaliyetler söz konusu olduğunda çok daha çevik ve proaktif olmamız gerektiğini belirttim." şeklinde konuştu.

Ottawa polisi de olağanüstü hal yetkisine dayanarak, "Göstericilere maddi destek getirmeye çalışan herkes tutuklanabilir" açıklaması yaptı ve şehir merkezindeki protestoculara yakıt ve malzeme tedariki yapılmaması konusunda halkı uyardı.

Eski büyükelçi: ABD gruplarının Kanada'ya müdahale etmeyi bırakması gerekiyor

ABD'nin eski Kanada Büyükelçisi Bruce Heyman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD'deki grupların birçok kişinin işgal dediği Kanada'nın başkentindeki eyleme müdahale etmeyi bırakması gerektiğini belirtti.

Heyman, “ABD'deki hiçbir grup hiçbir koşulda Kanada'daki yıkıcı faaliyetleri finanse etmemelidir’’ paylaşımında bulundu.

Kamyoncuların protesto eylemleri için açılan ve daha sonra durdurulan bağış kampanyasına, ABD’deki grupların büyük miktarlarda bağış yaptıkları ileri sürülmüştü.