Kafkasya’da yaklaşık 30 yıl aradan sonra, Ermenistan’ın 27 Eylül’de Azerbaycan’ın Tovuz kentine saldırmasıyla başlayan çatışmalar 44 gün sürdü. Bakü yönetiminin üstünlüğüyle sonuçlanan kriz, taraflar arasında imzalanan ateşkes anlaşmasıyla sahanın ardından masada da sona erdi. Ancak Erivan, özellikle de Başbakan Nikol Paşinyan için bu, sonun başlangıcıydı.
"Çok acı verici bir anlaşma imzaladım" diyen Paşinyan yenilginin sorumlusu olarak görüldü.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Karabağ çatışmaları boyunca özellikle Rusya’nın desteğini arkasında bulamadı. Bunda şüphesiz, Moskova’nın Paşinyan’a sıcak bakmamasının payı büyük. Böylece Erivan yönetimi hem içeride hem de dışarıda zor durumda kaldı.
Azerbaycan’a karşı uğradığı hezimetle işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarının büyük bir kısmını geri veren Ermenistan’da antlaşmanın üzerinden aylar geçmesine rağmen siyasi istikrar sağlanamadı.
Nitekim darbe girişimi haberlerinin gelmeye başladığı 25 Şubat’a kadar Ermenistan büyük bir değişimin içine girdi.
Siyasi kriz çıktı, istifalar art arda geldi
Çok sayıda hükümet görevlisinin istifa ettiği ülkede, bazı resmi görevliler de Paşinyan tarafından görevden alındı. Bu durum Ermeni halkında yönetime duyulan güveni sarstı. Zaten Bakü’ye karşı sahada alınan yenilgiyi hazmedemeyen halk, sokaklara döküldü.
Ateşkesin Rusya ara buluculuğunda Moskova’da imzalanması ise bardağı taşıran son damla oldu.
Başkent Erivan başta olmak üzere birçok noktada düzenlenen gösterilere şiddet bulaştı. Gösteriler sırasında parlamentoya saldırılar da oldu. Çok sayıda kişi yaralanırken bazı kamu binaları büyük zarar gördü. Parlamentoyu basan göstericilerden bir kısmı Ermenistan Parlamentosu Başkanı Ararat Mirzoyan’ı darbetti.
İstifası istenen Paşinyan’dan geri adım gelmeyince muhalefet parlamentoyu toplayıp hükümeti feshetmeye çalıştı ancak çoğunluk sağlanamadı. Başbakan’ın istifa etmesi için açlık grevi yapan muhalif isimler oldu.
Paşinyan tüm bunlardan sonra halkın karşısına çıkmamaya özen gösterdi. Açıklamalarını sosyal medyadan yaptı.
Bu durumu, üst düzey hükümet yetkilileri ve başta Savunma Bakanı David Tonoyan olmak üzere bakanlar ile sözcülerin istifaları takip etti.
Paşinyan’ın da istifa etmesi halinde yerine gelebilecek isimler konuşulmaya, senaryolar dillendirilmeye başlandı.
Nikol Paşinyan’ın pozisyonunu kritikleştiren bir diğer konu da çatışmalarda hayatını kaybeden ya da kendisinden haber alınamayan Ermeni askerlerin ailelerinin tepkisi. Ermenistan’a göre, 2. Karabağ Savaşı'ndaki çatışmalarda yaklaşık 2 bin 500 Ermeni askeri hayatını kaybetti. Özellikle akıbeti belli olmayan askerlerin yakınları, Erivan’da protesto gösterileri düzenledi.
Rusya'dan aradığı desteği bulamadı
Ermenistan Başbakanı Paşinyan tepkilerle başa çıkabilmek için başta silahlı kuvvetler olmak üzere birçok alanda reformlar yapılacağını açıkladı. Ekonomik sorunlar ve COVID-19 pandemisi üzerine bir de Karabağ kriziyle karşı karşıya kalan Paşinyan’ın bu hamlesi "zaman kazanma" olarak değerlendirildi.
Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Dağlık Karabağ ve komşu bölgelerin Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulaması ise Paşinyan’ın istifa için büyük baskı altında olduğunun sinyallerini daha net verdi.
Kısa bir süre önce de Ermenistan’da Rus yapımı "İskender" kısa menzilli balistik füze sistemlerinin kullanıma ne kadar uygun olup olmadığı tartışması gündeme geldi. Paşinyan, Rusya'nın ürettiği "İskender" füze sistemlerinin Karabağ’daki savaşta tam çalışmadığını dile getirdi.
Başbakan'ın İskender füzelerinin çalışmadığı açıklamasının üstünden 2 gün geçtikten sonra, 25 Şubat’ta Ermenistan Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan ve üst düzey komutanlar, Başbakan Nikol Paşinyan’ı istifaya çağıran bir bildiriye imza atarak Paşinyan’a muhtıra verdi.
Ve 2018’de halk ayaklanmasının başındaki kişi olarak iktidara gelen Nikol Paşinyan, darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı.