Karadavi kendi internet sitesinden yayınladığı mektubunda, kızına duyduğu özlemi, "maruz bırakıldığı haksızlığı" ve "kasıtlı olarak yavaş yavaş öldürülmesi" nedeniyle yaşadığı acıyı tarif etmeye çalıştı.
"Dünyanın en kötü hapishanelerinden birinde, hücrede geçen bir yıl.. Kızım Ala el-Karadavi, tutulduğu yerde son derece kötü bir muameleye maruz kalıyor. En basit haklarından dahi mahrum bırakılıyor. Kasıtlı olarak yavaş yavaş öldürme şeklinde ona zarar verilmeye devam ediliyor" diyen Karadavi, kızının bu son yılda evi, çocukları, babası ve kardeşlerinden ayrı kaldığını hatırlattı.
"Bu muamele neden? Çünkü o Karadavi'nin kızı"
Kasıtlı olarak kızına her işinde zorluk çıkardıklarını belirten Karadavi, "Bu muamele neden? Çünkü o Karadavi'nin kızı. Çünkü Katar vatandaşlığı var. Zayıf bir insan üzerinden Karadavi ve Katar'dan mutlaka intikam almak gerek" dedi.
Karadavi mektubuna şöyle devam etti:
"Kızım, yüzün gözümün önünden gitmiyor. Hep aklımdasın. Namazlarımda, dualarımda hep Allah'a el açıp seni zalimlerden kurtarması için dua ediyorum. Bir baba olarak yerimde kim olsa kızının bir suçu, günahı olmaksızın haksız yere yaşadıkları sebebiyle acı duyar, kalbi yanar, gözleri yaşarır."
Karadavi mektubunda ayrıca dünyadaki özgür insanlara, kızını ve onun gibi haksız yere tutuklanmış on binlerce kişiyi kurtarmak için elinden geleni yapma çağrısında bulundu.
Ala el-Karadavi ve eşi Husam Halef Temmuz 2017’de Mısır'ın kuzeyindeki Sahil eş-Şemali bölgesindeki evlerinde gözaltına alınmış, Karadavi 300 gün boyunca hücrede tutulmuş ve ailesiyle görüşmesine izin verilmemişti. Ala el-Karadavi, 27 Haziran'da hapishanedeki kötü şartların iyileştirilmesi amacıyla açlık grevine başlamıştı.
Kaynak: AA