Darbe girişiminin mimarları arasında, Katar'a yönelik abluka başlatan ülkelerin başını çeken Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) olması dikkat çekiyor.
"Katar 96" adıyla hazırlanan dosyada, 1995'te yurt dışı gezisinde olan babasını saray darbesiyle indirerek tahta geçen Hamad'ın kısa bir süre sonra da kendisinin burun buruna geldiği darbe girişiminin perde arkasıyla ilgili belge ve tanıklıklara yer verildi.
Programda, Katar istihbaratının en önemli isimlerinden ve darbe teşebbüsünün liderlerinden Fehd el-Maliki, yine darbenin önemli aktörlerinden Katarlı Cabir Hamad Cellab el-Merri ve dönemin ABD'nin Doha Büyükelçisi Patrick N. Theros'un başarısız darbe girişimiyle ilgili açıklamaları paylaşılırken; Halife bin Hamad'ın yeniden tahta oturmak için, "darbe komitesi" kurulması amacıyla Körfez ülkelerine yaptığı gezilerle ilgili belgeler gösterildi.
Ablukacı ülkeler darbeciler arasında
Emirlik tarafından çıkarılan afla geçen Eylül ayında salıverilen darbe girişiminin liderlerinden Maliki açıklamasında, darbe komitesinde "Abu Dabi Veliaht Prensi Genel Kurmay Başkan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife (dönemin veliaht prensi), dönemin Katar Emniyet Genel Müdürü Hamad bin Casım, eski Suudi Arabistan Veliaht Prensi Sultan bin Abdulaziz'in görevlendirdiği Suudi istihbaratı ve Hüsnü Mübarek döneminin istihbarat şefi Ömer Süleyman"ın yer aldığını açıkladı.
Programda ayrıca Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in de (dönemin Riyad Emiri) Katar sınırındaki kamplara gizlice aşiret gruplarının geçirilmesi talebini kabul ettiğine dair belgeler yayınlandı.
Maliki, tahttan indirilen ve İtalya'da ikamet eden eski Emir Halife ve destekçilerinin de 1995 yılı sonunda darbe hazırlıklarının hız kazanmasıyla BAE'nin başkenti Abu Dabi'ye intikal ettiğini anlattı.
Katar'da darbenin önemli aktörlerinden Cabir Hamad Cellab el-Merri de darbeci liderlerin, Suudi Arabistan'da kurulan "Askeri Planlar ve Darbe Yönetimi" ile Bahreyn'de oluşturulan "İletişim ve Koordinasyon Yönetimi Operasyonları Birliği" arasında iki ülkeyi bağlayan Kral Fahd Köprüsü aracılığıyla temas kurduğunu söyledi.
Darbenin planlanması ve uygulanması için oluşturulan bu kurumların ardından Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE ve Katar'daki darbecilerin Mısır'a giderek, Ömer Süleyman'la bir araya geldiğini belirten Merri, "Süleyman, Katar ordusundaki Mısırlı subayların darbecilerin safına geçerek silah desteği sağlayacağını söyledi" ifadelerini kullandı.
Şubat 1996'da düğmeye basıldı
Subayların izinde olduğu Ramazan ayının 27. gününe (Kadir Gecesi) tekabül eden 16 Şubat 1996'da yapılması planlanan "Ebu Ali" kod adlı darbe girişimi, iki gün öne alınarak 14 Şubat saat 00:03'te düğmeye basıldı.
Yurt dışından paralı askerlerin de getirildiği darbe planlarında, dönemin Katar Emiri'nin evine, devlet televizyonuna ve iletişimin kesilerek darbenin bastırılmasını engellemek için telekomünikasyon şirketi Ooredoo'ya baskın yapılması ilk hedefler arasında sıralandı.
Darbe bastırıldı, darbeciler gözaltına alındı
Darbenin öncülerinden Maliki'nin ifadesine göre, bir onbaşının darbe girişimini haber vermesiyle, darbeden iki saat önce Katar'da olağanüstü hal ilan edildi.
Katar'da 1995 ile 1998 yılları arasında ABD'nin Doha Büyükelçisi olarak görev yapan Patrick N. Theros, "Saat 4 sularında Katar Emiriyle görüşmem için beni aradılar. Darbe girişiminin olduğunu ve bastırıldığını, darbecilerin gözaltına alındığını ve bunu hükümetime iletmemi söylediler" dedi.
Theros ayrıca, darbe girişiminden 24 saat sonra Washington yönetiminin, Körfez İşbirliği Konseyi'ne (KİK) bölgedeki diğer ülkelerin içişlerine karışılmaması yönünde bir mesaj yayınladığını ifade etti.
Katar Savunma Bakanı Halid Bin Muhammed el-Atiyye de daha önce Körfez'deki son krizin geçmişinin, dönemin Katar Emiri Hamad bin Halife'ye yönelik darbe girişiminin yaşandığı 1996'ya kadar uzandığını belirtmişti.
Neler oldu?
Saray darbesinin ardından tahta geçen Hamad bin Halife, hızla reform çalışmalarını başlatmıştı ancak aradan geçen bir sene içinde kendisine karşı darbe girişiminde bulundukları gerekçesiyle, aralarında Emir'in kuzeninin de olduğu 30 kişi ömür boyu hapse mahkum edildi.
Duruşmada şahit olarak dinlenilen dönemin Başbakanı Hamad bin Casim de, darbe girişiminin arkasında Suudi Arabistan ve Bahreyn'in olduğunu dile getirdi.
Kral Abdullah'ın ricası üzerine 1996'daki darbe girişiminde yer aldığı gerekçesiyle Mayıs 2010'da hükümlü 30 kişi salıverildi. Serbest bırakılanlar Riyad'da veliaht prens tarafından karşılandı.
Son olarak Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin, 5 Haziran 2017'de Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri ve ülkeye ekonomik abluka uygulamaları, Körfez bölgesinde yeni bir krize yol açtı.
Kaynak: AA